Amerika’daki MEB bursiyerlerinin çilesi kronik halde devam ediyor.
Üniversitelerde kaliteyi arttırmak ve gelecek nesillerin daha iyi eğitim almasını sağlamak amcıyla başlatılan 5 yılda 5 bin öğrencinin yurt dışında yüksek öğrenim görmesi projesinde sıkıntılar bitmek bilmiyor. Tamamen sistemsizlik ve öngörüsüzlüğün kurbanı olan Amerika’daki Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bursu ile gelen binlerce öğrenci adeta açlık ile imtihan ediliyor.
Ay başında almaları gereken maaşlarını henüz alamayan birçok burslu öğrencilerin sıkıtıları bununla kalmıyor. Bazı öğrencilerin okul taksitleri yatmadığı için de kayıtlarını yenileyemiyor. Geçikmeden dolayı sorun sadece kayıt yenileyememe ile sınırlı değil. Öğrenciler tercih etmek istedikleri dersi kayıt yenileyemediklerinden dolayı kaçırıyorlar ki; bu ya okullarının uzamasına ya da bir sonraki öğrenim döneminde ders yüklerini artmasına neden oluyor. Çok basit tedbirlerle giderilebilecek bu sorunlara çare üretilemediğinden dolayı öğrenim gördükleri üniversiteden atılan MEB bursiyerleri dahi var. Öğrencilerin okul taksitlerinde başılaca sorun ise Maliye Bakanlığı’nın zamanında ödeneklerin ödenmesine izin vermemesinden kaynaklanıyor.
Amerika’da yüksek öğrenim gören bursiyer öğrencilerin okul taksitleri MEB tarafından direkt olarak gittikleri üniversitelere yatırılıyor. Bursiyerlerin aylık maaşları ise her ay Merkez Bankası vasıtası ile New York’taki Vakif Bank şubesine aktarılıyor. Daha sonra gelen para New York Başkonsolosluğu bünyesinde faaliyet gösteren eğitim ateşeliği’nin tek tek bursiyerlerin evrak işlemleri yaptıktan sonra öğrencierin hesaplarına paraları yatırılıyor.
Aylık olarak her bir bursiyer bu yıl Amerika’da bin 485 dolar alıyor. New York gibi pahalı bir şehirde olan ile Kansas gibi kırsalda daha uygun fiyata yaşam koşullarının olduğu eyaletlerde de ücretlendirme aynı. Okul kalitesine göre de bursta bir ayrım yok. Ayrıca öğrencilere verilen bursa karşılık devlete yurt dışında kaldıkları sürenin iki katı enaz çalışma şartı bulunuyor. 1486 sayılı yasa ile yurt dışına gönderilen binlerce bursiyer yüksek eğitimlerini tamamlayıncaya kadar ne öğrenci ne de devlet personeli statüsünde görülüyor. Hiçbir özlük hakları bulunmayan öğrencilerin kamu hizmetini ret etmesi ya da eğitimini yarıda kesmesi durumunda devlet verdiği krediyi faizi ile birlikte ger alıyor.
KARARI ÇIKAN ÜÇ ŞEHRE HALA EĞİTİM ATEŞESİ ATANMADI
Bursiyerler New York eğitim ateşeliğinde yetersiz elaman çalışmasından ve resmi işlemlerin çok olup uzamasından dolayı burslarını zamanında almadıklarının da altını çiziyor.
Resmi gazeteden yaklaşık iki ay kadar önce yayınlanan ve Chicago, Boston ile Huston’da eğitim ateşeliği açılmasına izin veren kararın ardından buralara MEB henüz bir atama yapmadı. Şuan sadece öğrencilerin tüm işlemleri New York ile Los Angeles’ta bulunan eğitim ateşelikleri tarafından yürütülmekte.
‘‘AÇ YAŞAMAYI ÖĞRENİYORUZ’’
Bu ayın burs ödemeleri geçen cumadan itibaren perder pey yapılırken hala hesaplarına para yatmadığını belirten birçok bursiyer var. Öğrenciler yaşadıkları sorunların yetkili makamlara ulaştırılması için yazdıkları elektronik postalarda yürekleri burkan ifadeler yer alıyor. Kimileri MEB bursu ile Amerika’da yüksek öğrenim görmelerini ‘‘Aç yaşamayı öğrenmek’’, kimileri, ‘Gurbet içinde gurbet yaşatıyorlar. Başkalarına muhtaç hale getiriyorlar bizi’’ diye tanımlıyor. Elektronik posta gönderenlerden bursiyer Z.G. (bursu kesilebilir diye mektup sahiplerinin isimlerini veremiyoruz), ‘‘Bizim aldığımız ücret karşılıklı olan, burda kaldığımız (ABD) sürenin iki katı kadar devlet adına çalışmakla yükümlü tutuluyoruz, başarısızlık durumunda ise faizi ile ödenmesi sözkonusu’’ diyor.
Bir başka bursiyer olan E.N.K. ‘‘Türkiye’ye dönmeye korkar hale gelmiş bulunmaktayız. Dönen arkadaşlarımızın görev aldıkları üniversitelerde daha statülerinin belirlenmemiş olmasından kaynaklı problemlerine şahitiz’’ diye ifade ediyor.
Amerika’da yüksek öğrenim gören H.İ. ise yaşadığı sıkıntıyı şöyle özetliyor; ‘‘Güz dönemini geçtik, yaz döneminden aldığımız derslerin bile parası yatmadığı için kayıt ofisi hesaplarımıza bloke koydu. Ders kayıtları başlayalı üç hafta oldu ve almamız gerek dersler ise doluyor’’ dedi.
E.D. ‘‘2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu kapsamında atanan araştırma görevlisi, atandığı günden itibaren, maaşa hak kazanır. Emekliliği ve bütün özlük hakları işlemeye başlar. Yurtdışına gittiğinde hem maaşını ve hem de bursunu almaya devam eder. Fakat,1416 Sayılı Kanun kapsamında yurtdışına yüksek lisans ve doktora için gönderilenlere burs dışında herhangi bir ödeme yapılmaz. Kendilerine maaş bağlanmaz ve özlük/emeklilik hakları da başlamaz’’ diyerek yasadaki haksız uygulamaya dikkat çekiyor.
M.B. de MEB bursiyerlerine karşı yapılan başka bir uygulamaya şöyle nazar ediyor; ‘‘Eğitim Ateşeliği Sandy Kasırgasi dolayısıyla burslarımızın geç yatacağını sitesinde ilan etti. Oysaki Amerika’daki TPAO (Türkiye Pertolleri Anonim Ortaklığı) bursluları burslarını ayın 2’sinde sadece bir gün gecikmeyle aldılar.’’
D.Ç ise durumun ne kadar trajik boyuta ulaştığını şu şekilde izah ediyor; ‘‘Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisindeki ilk basamağı aşamadık hala… Ciddi bir stres kaynağı haline geldi bu durum. Ailesinden çok uzaklara gelmiş, yoğun derslerin, dil öğrenmenin, yabancı kültürde yaşamanın zorluklarının yanında, bir de maddi sıkıntılar ile sınav ediliyoruz. İstenilen şey ekstra bişey değil işin garibi, sadece hakkımız olanı tarihinde yatırmaları.’’
H.T. ‘‘Kira günümüz geçti ve ev sahibi zamanında ödemediğimiz için evi boşaltmamızı istedi..’’ diye yaşadığı zorluğu anlatırken M.Ş.B de, ‘‘Bizim sorunlarımız sadece bursun her ay düzensiz yatması ile ilgili değil; bunun ötesinde bazılarımız aylarca hiç birsey alamıyor. Ben en son bursumu ağustos ayında almıştım ve şu an arkadaşlarımdan borç aldığım paralar ile hayatımı ikame ettiriyorum. Eğer bu ay benim hesabıma burs yatmazsa malesef burokratik nedenlerden dolayı şubat ayına kadar beklemem gerekecek’’.