23 Nisan “Real Politik”?! Hayrullah Mahmud yazdı. Kaldı ki, MHP tabanı da Bahçeli ile aynı pencereden 24 Haziran’a bakmıyor. Zemin kaygan, hiçbir oy çanta’da keklik değil.
23 Nisan “Real Politik”?!
“İmkansız. Bu sözcük Fransızca değildir.”
Napoléon Bonaparte
23 Nisan 1920’nin sene-i devriyesi çerçevesi’nde, manzara-i umumiye:
Osmanlı tasfiye edilirkenkinden farklı bir tablo yok.
Koltuk mücadelesi, sen / ben kavgası!
“Kaht-ı rical” yani -sorumluluk sahibi, çağı’ın ruhuna hitap eden akıl’a sahip, sorun çözen- devlet adamı kıtlığı?!
Mustafa Kemal ve arkadaşları için “İmkansız” diye bir şey yoktu; bugün içinse “yok” yok!
Ne var ki, buna rağmen, ortalığı BOP götürüyor.
ADIM ADIM “ERDOĞAN BAHARI”
Oysaki…
Devir ayrışma değil, “ortak amaç” -stratejik akıl- etrafında kenetlenme devri.
BOP’un “renkli demokrasi rüzgarı”, 24 Haziran süreç’i bağlamında Türkiye’nin bekaası’nı tehdit ediyor.
Şöyle ki:
1. Adım: Bahçeli’nin zorlaması ile 16 Nisan referandum’una gidildi, sandık’tan “Tiran üniforması” çıktı, ‘Federasyon Anayasası’na giden kapı aralandı.
2. Adım: 24 Haziran sandığı kapsamında, her aşaması tartışmalı seçim süreç’inin fitil’i ateşlendi.
3. Adım: Erdoğan’a “Neo Saddam” kaftanı giydirilerek, Suriye üzerinden İran’la savaşması istenecek! Geri adım atması ya da ayak sürümesi halinde, sokak’lar Arap Baharı’nı aratmayan, “Balkan Baharı” ya da Ermenistan’da şimdi ne yaşanıyor ise bir benzeri ile kalkışacak, ayak’lanacak.
Yani?!
Real Politik: Neo Mısır patlamasından mülhem Mursi / Sisi makas’ı.
Kılıçdaroğlu’nun, Akşener’e kolkanat gerip, ’15 milletvekili’ni ödünç vermesi, siyasi tarih’te eşi menendi olmayan bir vak’a.
İYİ Parti’nin, Ak Parti’den ziyade CHP taban’ından oy aldığı gerçekliği gözönüne getirilecek olursa, “HAYIR BLOĞU”nun 1’nci tur’dan ziyade, direkt 2’nci tur’a hazırlık yaptığını söylemek mümkün.
Kaldı ki, MHP tabanı da Bahçeli ile aynı pencereden 24 Haziran’a bakmıyor.
Zemin kaygan, hiçbir oy çanta’da keklik değil.
GÜL / ÇİÇEK
Nitekim…
Abdullah Gül adının ardına saklanmak istenen isim ise Cemil Çiçek.
Başbakan Yıldırım’ın, “24 Haziran sandık’ında çiçek’ler açacak” diye müjde’lediği süreç, ilmek ilmek.
CHP, İYİ Parti (& MHP), SP, HDP, AKP.
Yani?!
Kemal Kılıçdaroğlu, Devlet Bahçeli, Meral Akşener, Temel Karamollaoğlu, Selahattin Demirtaş, Abdullah Gül, Bülent Arınç, Abdüllatif Şener, Ahmet Davutoğlu, Cemil Çiçek, Melih Gökçek, Fetullah Gülen, Rifat Hisarcıklıoğlu, Erdoğan Demirören, Mehmet Ağar vb.
Kaldı ki, 24 Haziran’a akan süreç’in “nokta”sı yok, “noktalı virgül”le ikincir tur’a, oradan da “yerel seçimler”e akacak, bitmeyen seçim güncesi.
“Patlamaya hazır barut fıçısı”nı andıran 24 Haziran sandığı, AKP’nin iktidar’a geldiği süreç’teki 3 Kasım sandığından pek farklı değil!
O gün “Büyük Resim”de Irak / Saddam operasyonu vardı, bugün Suriye / İran.
O gün sandık’a giden koalisyon hükümeti’nin kader’ini “Ekonomi” belirlemişti, bugün de finansal tablo ortada.
AKP’nin geliş süreç’inin arka fon’unda, üç artı bir yani ABD, İngiltere, Fransa, İsrail vardı.
Bugün ise Erdoğan Batı ile yol’un sonunda, o adres’lerle Menderes’vari sorunlar yaşıyor.
Kayan eksen kapsamında, NATO, AB, ABD’den “iki sarı kart”tan “kırmızı kart” yemiş bir “Erdoğan Ankara’sı” var.
BEŞ’TE KAÇ
Ki…
Doğa boşluk kaldırmaz!
İhtilal bir sebep değil sonuç’tur.
Bu anlamda, 28 Nisan 2008 tarihli Milliyet’te bir söyleşi not’u.
Devrim Sevimay’la söyleşen Alper Görmüş, emekli Oramiral Özden Örnek’e ait olduğu iddia edilen ‘3 bin sayfalık günlük’ten yola çıkarak, “Darbelerin beş nedenden ötürü yapılamadığı”nın altını çizip, şöyle diyor:
1. “Sarıkız” kod adlı darbe planını en çok destekleyen, dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şener Eruygur. İkinci sırada Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İbrahim Fırtına geliyor. Oramiral Özden Örnek ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman ise daha isteksiz. Hatta sonunda ikisi de vazgeçiyor.
2. “Ayışığı” kod adlı ikinci darbe planı sadece Eruygur Paşa’ya ait. Ancak Görmüş’e göre Sarıkız’dan daha ciddi plan.
3. Hilmi Özkök her iki darbe girişimine de karşı çıkan pozisyonda, ancak 3 Aralık 2003 tarihli Yüksek Askeri Şura’nına hazırlık toplantısında “eylem planı” hakkında o da komutanların fikrini soruyor.
4. Günlükte adı geçen komutanların ortak kanaatine göre Yaşar Büyükanıt ve İlker Başbuğ Paşa darbe istemiyorlar.
5. Görmüş günlükten okuduğu kadarıyla her iki darbe planının da hayata geçememesinde beş neden sıralıyor:
1. ABD’nin desteği yok.
2. Ekonomik kriz korkusu.
3. Medya desteklemiyor.
4. Kamuoyu desteklemiyor.
5. Subaylar rahatsız ama onlar da darbe yanlısı değil.
“Kerat -Çarpım- Tablosu” bu ise sormak gerekmez mi, “2018 real politiği’nde, 5 maddenin kaç’ı ok’ey?!” diye.
ACEM HARP
Nüans?!
Büyük Resim’de “İran’la savaş” var.
AKP’nin ‘üç artı bir’e verdiği sözler var.
Kaydırılan “Eksen” kapsamında, Paris’ten kanat çırpmaya başlayan “Kelebek’in etkisi” var.
“Kelebek etkisi” teorisi, “Bir sistemin başlangıç verilerindeki ufak değişikliklerin, büyük ve öngörülemez sonuçlar doğurabilmesi” esasına dayanır.
Misal; Amerika’da çıkan bir iç savaş neticesinde Orta Asya’yı Rusya işgal ederken Doğu Hindistan’ı da İngiltere işgal etmiştir.
Menderes’in ABD’ye, NATO’dan çıkıp Varşova Paktı’na geçeceği şantajını yapması 27 Mayıs İhtilali ile son bulmuştur.
İran’da Humeyni’nin iktidara geliş süreci, Türkiye’de 12 Eylül restorasyonunu mecburi kılmıştır.
Pentagon’un Türkiye senaryoları’na bakıldığında, “soft” olanı da var, “hard” olanı da!
Hal böyleyken…
23 Nisan “real politik”:
“Milli şuur’umuz büyük tehdit altında!”
Retorik’ten uzak durmak elzem.
Nüans?!
En büyük “Müteahhit” Kaddafi’nin Libya’sını, Arap Baharı’nda başına yıkmadılar mı?!
Tecavüz edip, linç ettirmediler mi?!
Saddam, Zeynel Abidin bin Ali?!
Post modern savaş ortamında, inşaat, turizm, tekstil vb üzerinden kalkınmaya çalışmak, sıcak yaz ortamında “kardan adam” heykeli dikmeye benzer!
BUGÜN ASLINDA DÜN’DÜ
Ve…
Son olarak…
28 Şubat / AB ve/veya Necdet Özel / Hilmi Özkök -keskin- ayrışması.
Hasılı:
Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenmiş ise diğerleri de yanlış gider.
Ezcümle:
Taş devri, taşlar tükendiği için sona ermedi ise so what.
“Yarın yaparım deme! Bugün de dünün yarınıydı. Ne yapabildin?”
Mevlana
Nokta.
23 Nisan 2018
Hayrullah Mahmud