Ayşe Yüksel, American Lawyer’ın en başarılı hukukçular listesinde; “45 Yaş Altı En Başarılı 45 Kadın Hukukçusu Listesi”ne girdi.
Ayşe Yüksel, American Lawyer’ın en başarılı hukukçular listesinde
Uluslararası hukuk firmalarından Chadbourne&Parke’ın ortaklarından ve şirketin Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika (Türkiye/MENA) Grubu Başkanı Ayşe Yüksel, ABD’nin en önemli hukuk dergilerinden “American Lawyer”ın “45 Yaş Altı En Başarılı 45 Kadın Hukukçusu Listesi”ne girdi.
Aylık derginin son sayısındaki listede kadın hukukçuların, ABD’nin “en başarılı kadın hukukçularının en iyileri oldukları ve son derece titiz bir çalışma sonrası seçildikleri” belirtildi.
Listedeki tek Türk kadın hukukçu olan Yüksel, 500’e yakın avukatı, 3’ü ABD’de olmak üzere 12 ayrı yerde ofisi bulunan ve toplam 976 kişinin çalıştığı uluslararası şirketin New York’ta Rockfeller Plaza’daki merkez ofisinde AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
“American Lawyer” dergisinin ABD’de hukuk mesleğinin en önemli dergilerinden biri olduğunu söyleyen Yüksel, derginin, ABD’nin ciro bakımından en büyük 200 avukatlık firmasında çalışan başarılı kadın avukatlar arasında bir çalışma yaptığını anlattı. Bu firmaların küresel firmalar olduğunu ve dünyanın birçok yerinde ofisi bulunduğunu belirten Yüksel, “O yüzden sadece Amerika’daki avukatlara değil, bütün dünyadaki 45 yaşın altındaki kadın avukatlara bakıyorlar” dedi.
Yüksel, derginin yazarlarının önce kendisiyle iletişime geçip son elemeye kalan adaylar listesine seçildiğini bildirdiğini, ardından kendisiyle mülakat yaptıklarını, tüm çalışmaları ve aldığı ödüllerle ilgili detaylı bilgi aldıklarını kaydetti. Derginin daha sonra Yüksel’in müvekkili olan şirketleri arayıp onlardan da kendi çalışmalarıyla ilgili bilgi edindiğini anlatan Yüksel, seçilerek asıl listeye girdiğini tesadüfen Chadbourne&Parke’ta çalışan bir meslektaşının dergiye bakıp kendisine haber vermesiyle öğrendiğini söyledi.
Listeye girmekten dolayı “çok memnun” olduğunu ifade eden Yüksel, “Başarılı kadın avukatlar listesine girebilmek beni çok mutlu etti. Bilhassa Türk olduğum için çok memnun oldum, çünkü Amerikan firmaları olduğu için, global çalışmaları olmasına rağmen, listede benden başka Türk yok, sadece iki başka yabancı avukat daha var, o kadar, diğerleri hep Amerikalı” dedi.
Şirket alım satımları, şirket birleşmeleri ve özel sermaye işleri yaptığını anlatan Yüksel, dergide kendisinin çalıştığı bu alanlarda “özellikle daha az kadının bulunduğu, bu alanlarda kadınların çalışması ve başarılı olmasının daha zor olduğunun” vurgulandığını belirtti.
“Dergiye seçilen avukatların çoğu, daha düzenli çalışma saatleri olan, aile hayatıyla uygun olabilen avukatlık alanlarında çalışıyor. O yüzden bu alanda çalışan ve dergide yer alan az kadın avukattan biriyim” diye konuşan Yüksel, derginin adayları seçerken yenilikler yapan ya da yeni alanlarda çalışan kadın avukatlara önem verdiğini belirttiğini, kendisinin de Ortadoğu’daki çalışmalarının, derginin dikkatini çekmesinden memnun olduğunu ifade etti.
Yüksel, “Ortadoğu’da çalışıp başarılı olmak, bir kadın olarak tabii daha zor. Ben de Chadbourne&Parke’ın Ortadoğu ve Türkiye Grubunun başıyım. Bir kadın olarak hem bu grubu başlatmış olmak, büyütebilmek, hem de Ortadoğu’da müvekkillerle çalışabilmek, diğer adaylar arasında bir farklılık yarattı” diye konuştu.
Türkiye’de çalıştıkları şirketlerde çok iş kadını bulunduğunu ve özellikle çok kadın avukat olduğunu söyleyen Yüksel, “Türkiye’de çok rahat çalışıyoruz” dedi.
“SUUDİ ARABİSTAN’DA ÇALIŞIRKEN BAYAĞI ZORLANIYORUZ”
Ortadoğu’da ise kadın avukat olmanın farklarına işaret eden Yüksel, iş görüşmelerinde kadın avukatların genelde ilkin fazla ciddiye alınmadığını, kendilerini ispat etmek için daha fazla çaba sarf etmeleri gerektiğini anlattı. Yüksel, gülümseyerek şöyle konuştu:
“Bir yandan da kadın avukat olunca size ilgi gösteriliyor, bir kadın avukat görünce şaşırıyorlar ve sizi dinliyorlar. Ama tabii Ortadoğu çok büyük bir yer, her ülke farklı. Mesela Suudi Arabistan’da çalışırken gerçekten zorlanıyoruz, çünkü her toplantıya gidemiyoruz, herkesle konuşamıyoruz, her binaya giremiyoruz, ayrıca kadın olarak kapanmanız da gerekiyor.”
Yüksel, “Yaptığımız iş zaten zor ve uzun saatler çalışmayı gerektiren bir iş, onun üstüne işin böyle farklı bir boyutu da giriyor, onunla da uğraşmamız gerekiyor” dedi.
“TÜRKİYE’DE SON BİRKAÇ YILDA ÖZEL SERMAYE İŞLERİ İYİCE İLERLEDİ”
Türkiye’de son birkaç yılda özel sermaye işlerinin iyice ilerlediğini vurgulayan Yüksel, “Türkiye’de özel sermaye işleri ekonomik kriz döneminde, 2009’da azaldı, ama çok çabuk toparlandı” diye konuştu.
Bu kapsamda derginin de söz ettiği başarılı işleri arasında bulunan 3,24 milyar dolarlık Migros süpermarketlerinin satışında 2008 yılında Koç Holding’in avukatlığını yaptıklarını söyleyen Yüksel, bunun Türkiye çapında çok büyük bir iş olduğunu ve işin bir kısmının özel satış, bir kısmının da borsada hisse toplamak olduğunu anlattı. Yüksel, “Biz Koç Holding’in kendi hisselerini BC Partners’a satma kısmını yaptık. Türkiye’de bugüne kadar yapılan özel sermaye işlerinin en büyüğü bu oldu, o sene Ortadoğu’daki özel sermaye işlerinin de en büyüğüydü. Ortadoğu’da bu satıştan dolayı firma olarak ödül aldık” ifadesini kullandı.
Dergide söz edilen diğer işi de geçen yıl yaptıklarını, firma olarak bu kez de alıcı tarafını temsil ettiklerini söyleyen Yüksel, “Carlyle Grubunun” Medical Park Hastanelerinin bir kısmını satın alarak, Türkiye’de ilk büyük yatırımını yaptığını kaydetti.
Bu kapsamda yabancı yatırımcıyla çalışmanın da ilginç olduğunu, işin farklı boyutunu gördüklerini ifade eden Yüksel, çok fonla çalıştıklarını, Türkiye’ye büyük ilgi bulunduğunu vurguladı.
“TÜRKİYE’YE SON DÖNEMDE GÜVEN GELDİ”
Yüksel, “Yabancı yatırımcılar, bu sene Türkiye’de bilhassa sağlık ve enerji sektörüyle ilgileniyor. İnşallah Türkiye için çok iyi bir sene olacak, hem özel yatırımlar hem borsa yatırımları bakımından Türkiye’yi iyi görüyoruz” dedi.
Chadbourne&Parke’ın gelişmekte olan ülkelerle çalıştığını ve bu yüzden ekonomik krizin etkilediği 2009 yılında hem ABD hem Avrupa hem de dünyanın diğer bölgelerindeki durumu gördüklerini anlatan Yüksel şunları söyledi:
“Küresel ekonomik krizden Türkiye, diğer ülkelere nispeten çok daha rahat çıktı, 2001 yılındaki banka reformlarından dolayı Türkiye’de daha az problem oldu, daha çok finansman bulundu. Türkiye’ye özellikle son dönemde bayağı bir güven geldi, eskiden hiç olmayan bir güven. Politik olarak da aynı hükümetin uzun süre iktidarda kalması nedeniyle yabancılar Türkiye’ye şimdi çok farklı bakıyorlar, özellikle de özel yatırımlarda. Eskiden bir fon Türkiye’de ne kadar sağlıklı bir şirketi satın almak istese de, ‘Türkiye’de hem politik hem de makro ekonomik faktör var’ diyerek geri çekiliyordu ya da bize geliyordu, çok fazla soru soruyordu, kendini sözleşmelerde çok fazla korumak istiyordu. Şimdi bayağı bir rahatlık var, yabancı yatırımcılar sanki senelerdir yatırım yaptıkları bir ülkede yatırım yapıyorlarmış gibi daha mikro düzeydeki faktörlere bakıyor.”
“ORTADOĞU YABANCI YATIRIMCIYA AÇILACAK”
Geleceğe dönük planlarla ilgili bir soru üzerine ise Yüksel, Türkiye’deki işlerinin giderek artığını, yabancı hukuk firmalarının Türkiye ile çok ilgilendiğini, şirket olarak Türkiye’de daha aktif olmak istediklerini söyledi. Yüksel, müvekkillerinin de senelerdir Chadbourne&Parke’ın Türkiye’de ofis açmasını istediklerini vurguladı.
Ortadoğu açısından ise bu yılın son derece ilginç bir yıl olduğunu ifade eden Yüksel, son birkaç yıldır Mısır ve Tunus’ta çok çalıştıklarını, şimdi işlerin biraz değişmekte olduğunu, ancak hem politik hem de iş dünyası için iyimser olduklarını söyledi ve şöyle konuştu:
“Mısır ve Tunus’taki iş dünyası için çok çabuk toparlanacak diyorlar. Çalıştığım bankacılar var, bu hafta Tunus’ta yeni işler aramaya, yeni şirket satışlarını konuşmaya gittiler. Ortadoğu değişecek tabii, ama bölgenin yabancı yatırımcıya çok daha fazla açılacağını düşünüyoruz. O yüzden hem firmam için hem benim için önümüzdeki yıllar son derece yoğun geçecek.”
AYŞE YÜKSEL
Şirketinin ortaklarından biri, aynı zamanda da Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika (Türkiye/MENA) Grubunun 5 yıldır başkanlığını yürüten genç ve başarılı yönetici Ayşe Yüksel, ABD’nin en prestijli okullarından Harvard Üniversitesinde ve Columbia Üniversitesi Hukuk Fakültesinde okumuş. 15 yıl önce New York Barosu üyesi olmuş ve avukat olarak çalışmaya başlamış. 7 yıldan beri de uluslararası hukuk şirketi Chadbourne&Parke’da yönetici-ortak olarak çalışıyor. Yüksel’in başkanı bulunduğu grubun avukatları, şirketin Londra, Dubai ve New York’taki ofislerinde görev yapıyor.
Evli ve 4 aylık bir bebeği de olan Yüksel, 1987 yılında Türkiye’den ABD’ye üniversite öğrenimi için gelmiş.
