Amerikalı tiyatro oyuncusu Martha Thompson 30 yıl önce bir öğrenci değişim programıyla geldiği Konya’da, müziğin dev isimlerinden David Bowie’ye benzettiği ‘Mehmet’e aşık olmasını ve sonrasında yaşadığı hayal kırıklarıyla mücadelesini kitaplaştırdı.
Türkiye’ye geldikten sonra, “Sorun materyalist Amerikan kültüründeymiş” deyip kendisini ölümün eşiğine getiren anoreksiden kurtulacağını düşünen, “Yoklukta bile mutlu ve cömert Türklere” bakarak Müslüman ve Türk vatandaşı olmaya karar veren Martha, ilk darbeyi, aşık olduğu ‘Bowie Mehmet’in, “Ailem seni gelin kabul etmez” sözleriyle yedi.
‘Anoreksik’ bir ders
Konyalı evsahibi aile ise, Green Card için Martha’yı oğullarıyla evlendirmenin derdindeydi. Martha’nın, aşk hikâyesinin hüsranla sona ermesiyle kırılan kalbi, sadece ABD’de değil, Türkiye’de de birçok insanın çıkar peşinde koştuğunu anlamasıyla hepten yıkıldı. Ağır bir depresyona girdi. Thompson, gelecek 20 yılda oyuncu olma tutkusuna ve hayvan sevgisine sarılarak hayatta kalmayı başardı. Bulduğu yeni aşkın da yardımıyla şimdi ABD’de huzurlu bir yaşam sürüyor.
ABD’de bu ay yayınlanan “The Oxygen Mask Rule” (Oksijen Maskesi Kuralı) adlı anı kitabında da, anoreksi hastalarına hayata tutunmanın yollarını Türkiye’de aldığı ders üzerinden öğretiyor. Thompson, Türkiye’yi şöyle anlatıyor: “Türkiye’ye küskün değilim. Türkler, bana inançlı olmayı ve sevgiyi paylaşmayı öğretti. Bu süreçte öğrendiklerimi kitabımda anoreksi hastaları için anlattım. Uçakta her yolcuya, acil bir durumda oksijen maskesini çocuğundan bile önce kendisine takması talimatı verilir. Hayatta da mutluluğu ‘diğer yolculara’ yardım ederek buluruz, ama bunu yapabilmek için önce kendimiz hayatta kalmalıyız.”. (Hürriyet)