Aslında bu konu ile ilgili yazmamaya çok uğraştım. Cemaat ve Ak Parti. Mahmut Özdamar yazdı.
CEMAAT ve AK PARTİ
Aslında bu konu ile ilgili yazmamaya çok uğraştım. Neticede bir yanı içinde bulunma şerefinde olduğum Cemaat, diğer yanda ASRIN LİDER’İ olarak tanımladığım Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN.
Tabiki onun da meşhur sözü; bitaraf olmayanlar bertaraf olur sözü de hep aklımda.. Acaba ben de bertaraf mı olacağım diye düşünmedim değil. Etrafımdaki arkadaşlarım birbirlerini suçladığı, hatta hakaretlere varan tartışmaları..
2013 nerelere gebe imiş de farkında değilmişiz.Yılın başında Barış süreci ile adeda ülkemiz bundan sonra hızla ilerleyecek,huzur ve güven var demişken… Gezi ve şimdi de Dersane tartışmaları ile ülkede kutuplaşma hızla ilerliyor.
Aklıma Ulusalcıların Esad’a daha dün gibi kardeşim diyordunuz, şimdi ne oldu da katil oldu sözleri geliyor. Daha düne kadar kol kola iktidara yürüyorduk Cemaat ile. Bugün ne olduda kılıçlar çekildi? Hadi Esad başka ülke lideri.. Neticede dış politikada kanki’de olmaz, düşman da olmaz. Hadi Gezicileri dış dünya, faiz lobisi, ne bileyim ulusalcılar destekliyordu. Cemaat’e ne oluyor kardeşim?. Ne oldu da şimdi durup dururken ortalığı birbirine veriyorsunuz diyesi geliyor insanın.
Kuşkusuz bugün Cemaat’in ülkenin eğitim ve ekonomik hayata katkısı hiç küçümsenemeyecek derecede büyük. Özellikle yurtdışındaki okulları adeda bir tanıtım elçiliği. Düşünsenize bir Robert Koleji, bir Galatasaray lisesi gibi bizimde yurt dışlarında okullarımız var. Nasıl Galatasaray lisesi Fransız kültürü ile eğitim veriyorsa, Cemaat’in de yurt dışındaki okulları oraya Türkiye’nin kültürünü taşıyor. İşadamlarımıza rehberlik yapıyorlar, Türkçemizi öğretiyorlar. İşadamlarımızı o ülkelerde gezdirip yatırım fırsatlarını anlatıyorlar. Ülkemizin ihracat müşterisi hem çoğaldı,hemde daha çok çeşitlendi.
Her yıl Türkçe olimpiyatları bambaşka bir sevinç ve gurur kaynağımız. Dünyanın bütün ülkelerinden öğrenciler hem Türkçe şarkılar söylüyor, hem de kültürümüzü daha canlı tutuyoruz. Çok iyi hatırlarım, küllenmeye tutmuş şarkılar bu yarışmalarda genç seslerde bambaşka hayat buldu. Velhasıl Cemaat’in ülkemize katkıları hiç küçümsenmeyecek derecede büyük ve de doğal olarak Cemaat’in gücü de hiç küçümsenmeyecek derece büyük..
Bardağın bir de öbür yanı var. Siyasi iktidar halk’a karşı sorumlu. Neticede hesap verebilirlik konumda olan siyasi iktidarlardır. 11 yıllık Ak parti iktidarı ekonomik ve sağlık alanlarında destanlar yazmıştır. İhracatımız almış başını gitmiş. Sağlık sorunu tamamen çözülmüş, demokratikleşme ve askeri vesayet dönemi bitirilmiş.Ülkede barış süreci ile başlıyan belki 100 yıllık Kürt sorunu da bir hal yoluna koyulmaya tutuldu. Ama özeleştiri olarak şunu demek lazım ki, ülke her alanda bu 11 yılda ilerlese de maalesef eğitim adeda felç şeklinde alınmış ama kangren şekline dönmüştür. Eğitime yatırılan yıllık 50 milyar tl’lık devasa bütçelere, yapılan binlerce ek derslik okullara, açılan onlarca Üniversiteye rağmen hala ciddi bir düzelme emaresi görülememiştir.
Siyasi irade artık bu konuda değişim mi dersiniz, dönüşüm mü dersiniz. Ne derseniz deyin bir hamle yapmak istiyor. Bakanlık dersaneleri kapatarak ise başlıyor.Buna itirazımız da olabilir.Eğitim politikamız zaten komple tartışmaya açık olabilir.Buna kimsenin itirazının olacağını sanmıyorum. Eğitim ile ilgili tartışmalarda belkide çok geç kaldık. Tartışmaların çok daha önceden başlaması gerekiyordu..
Ama bu tartışmaları aba altında sopa misali oy vermeyiz tehditi, TV’lerde derin yapılanma şeklinde Kurtlar vadisi misali sunmanın izahı da, olayları abartarak başka mercilere çekmenin de mantığı yoktur. Unutmayalım ki bu gemi batarsa hepimiz batacağız.
Bugün AK parti’ye oy vermeyin derken kime verin diyebileceğinize düşünmemiz gerek. Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesine bağlı Akharım beldesi mevcut belediye başkanı Nurettin Özdmir’in başörtülü eşi Sayın Sevinç ÖZDEMİR’i aday göstererek başörtüsü açılımı yapan CHP’ye mi? Muhterem Hocaefendiyi ajanlıkla suçlayan MHP lideri Sayın Bahçeli’ye mi?
Hep derler,80’li yıllarda İskender paşa dergahı siyasete yön vermek isdedi ama şimdi yerinde yeller esiyor. Maalesef bu millet yıllarca askeri bile iktidara ortak yapmak istemedi ki bırakalım siyasi partiler iktidarlarını birileri ile bölüşsün. Malesef biz de böyle bir kültür hiç olmadı. Askeri darbelerin bile hemen ardından yapılan seçimlerde hep Askere en uzaklar tercih edildi. Millet iktidardaki siyasi partilerin yanında birilerini görmek istemez. Zaten bu da siyasetin ahlakına ters.Yönetmek isteyenler çıkıp seçimlerde projelerini ortaya koyacak, vaatlerini söylecek ve milletin iradesine saygı duyacak.
Bu ifret ve fitne hızla bizi birbirimizden uzaklaştırıyor. Her iki kanat da farklı alanların mücadelesini yapıyor. Biri siyasi parti ve ülkeyi idare ediyor. Diğeri dini bir akım ve millet dinini öğretiyor. Her iki grup da kendi yolunda devam etsin. Aralarındaki sorunları da medya üzerinden değil, konuşarak halletsinler.
Neticede bu millet en geç inşaallah Mart ayında sandığa gidecek. Mevlam neylerse güzel eyler…
Mahmut Özdamar / Pennsylvania
mahmut@alaturkaonline.com
