Güzel, Deli, Cesur, Aşk’tır sıfatları neden olmasın ki ? Ebru Marbel yazdı.
Güzel, Deli, Cesur, Aşk’tır sıfatları neden olmasın ki ?
Meleklerin hakim olduğu bu şehirde düşüncelerden kaçmamak ve kendini mutluluğa adamamak zor iş.
Yaşadığımız her yerde dokunduğumuz her nesnede bir iz bırakıyorken üzüntülerden kaçmak da çok büyük çare, aranan yollar basit çıkması bazen zor bazende tahminimizden kolay olabiliyor!
Yanımızda yer alan her bir kimse bizim, kendimize kim olduğumuzu ne için bu dünyada yer kapladığımızı nerden geldiğimizi veya nereye gittiğimizi hatırlatmak için dünyamıza girerler,ve zamanı gelince de giderler.. ve ya biz gideriz o ait olmadıklarımızın yanından.
Saygı duyduğum bir büyüğümle bir film hakkında sohbet ederken sorduğum soru şöyleydi:
”Niçin bu kızın oynadığı rolü beğendiniz ?‘
”Kendine özgü olduğu için ”dedi…
Kendimiz gibi olmak, farkedilmesi gereken meselelerin başında bu geliyor aslında değinmek istediğim nokta tam olarak da burdan yola çıkıyor, Sen kimsin ?
Kim olmak istiyorsun veya özünde neredesin yaşın kaç olursa olsun hala yolun başında olabilmek için çevrende birçok insan bulunduruyor olabilirsin..
İlerliyor musun yoksa yerinde sayıyor zamanın akıp geçmesini mi bekliyorsun, gün mü sayıyor, saatlere bakıp ilerlemeyişinden mi korkuyorsun? Bu sıkıntı bu neden kaçmanın çabası ?
”You are what you eat” (Sen yediğin şeysin ) diye bir kitap var.
Ben de diyorum ki ”you are whom you are with ”(sen yanında durduğun kişisin).
Güneşin doğusuna onunla baktığın, onunla bir sabaha uyandığın telefonda onun gününü dinlediğin, hayatını ona anlattığın, hayallerini paylaştığın, sesini duyduğun, anlam yüklediğin, selamlaştığın, gülümsediğin baktıkların gördüklerin yanında yer aldıklarınsın.
Onlardan her bir parça bulup kendi hayatında bir parçayla bütünleştirebildiğin…
Bazen yanında duygulandığın, seni üzebilen ve güldürebilen kişilerlesin.
Ve sen gene sensin yalnızca olaylar seni kovalarken bazen tanımlayamadığın tepkilerlesin,hayat akıp gidiyor baksana pencereni açıp soluklandığında içinden ne geliyor hissedebildiğin coşkusun sen.
İnsan insanın yurdu da olur kurdu da derdi annem, sanırım burda bir ışık yandı herbirimizde,doğurusu bu değilmidir seni yavaşlatan durduran seni de kendi karanlığına atanlar var mı çevrende…kos, koşarak uzaklaş en güzel kaçışın ve kendin için yapabileceğin en güzel yolculuğun bu olacaktır.
Ne kötü şeydir hayatın melodisini, ritmini kaçırmak, yavaşlamak rahatlamak yerine sorulara cümle kalabalıklarına boğulmak kaçış yolu ararken kendinin nereye ait olduğunu unutturur o insanlar, bir bakarsın ki dinlediğin müzikten hayattan aldığın tada duyduğun güzel kokuya,kalp atışlarının ritmine kadar değişmişsindir..
NLP tekniğinde gözünü sol yukarı kaldırarak birşeyleri anımsarsın, sol yana kaydırarak da sesleri konuşmaları hatırlarsın.. Bu denli yeteneğimiz olabiliyorken bırakalım sağa sola kaydırmayı gözlerimizi en önde en ileriye, yüzyüze olduğumuz insanların gözleri bizimle aynı baksın,bizimle aynı konuşsunlar. Hikayeler vardır canlandırır,hikayeler vardır üzer.. Ama dikkat edelim ki hikayeler vardır etkiler, düşündürür, gün gelir seçim bile yapmak zorunda bırakır insanı.
Sen sen ol kendini donatmakla harcadığın tüm zamanı, ipliklerini dikişlerini yaptığın kendine diktiğin en güzel giysi kumaşını sökmekle dikişleri atmakla uğraşanların eline bırakma benlik giysinin kumaşını.
Yanlış terzilere emanet etme sen herzaman çok daha güzel dikersin; bedenine uygun fiziğine en güzelini en iyi sen bilirsin.
Sen, sen olabildiğin için bugün etrafına baktıklarınla yaşarsın, bulunan çözüm de şudur ki ; hissettiğimiz tüm titreşimler karşıdaki insandan gelir o an düşünür o oluruz, olayın içersinde yer alırız öyle bir kaptırırız ki düşüncelerimiz şekillenir dersler çıkarırız .
O halde sorarım size ”güm güm, tak tak, küt küt, şip şak” diyenler dururken ”mıy mıy,dır dır, of uf ‘ diyenlerle olmak niye ? Kimseye bir şeyi ”istemeyi”; İstetemezsiniz…
İsteyenler seslerini duyurup yüksek sesle yaşayanlar olacaktır, sıradakiler? duyamıyorum ?
Gündemde ve yaşam dolu kalmamız dileğiyle. Işıltılı günler ! 🙂
Ebru Marbel / Los Angeles
