İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu, seçim çalışmalarının İstanbul ayağında Kağıthane, Sultangazi, Zeytinburnu ve Bahçelievler’de vatandaşlarla buluştu. İmamoğlu’nun ilk adresi Kağıthane oldu. Gültepe’den başlayan Kağıthane turu, Nurtepe Metro Meydanı’nda halk buluşmasına dönüştü. Meydanı dolduran coşkulu kalabalık, İmamoğlu’na sevgi gösterilerinde bulundu.
“GENÇLERİMİZİN UMUTLARINI BU ÜLKEDE DİPDİRİ AYAKTA TUTACAĞIZ”
Ülkeyi milletle birlikte yöneteceklerinin altını çizen İmamoğlu, “Millet İttifakı diyor ki, ‘Bu seçim parti seçimi değil; bu seçim yozlaşmış, adaletin yere düştüğü, hukukun yere düştüğü, milletin ve devletin itibarının yere düştüğü, ne yazık ki uluslararası süreçlerde dış ilişkilerimizin yere düştüğü bir ortamda hep birlikte memleketin hem kurallarını hem kurumlarını ayağa kaldıracağız. Çocuklarımız için ayağa kaldıracağız, mini minnacık çocuklarımız için. Gençlerimiz için ayağa kaldıracağız. Gençlerimizin umutlarını bu ülkede dipdiri ayakta tutacağız. Gençlerimizin, hanımefendilerin, annelerin evlerindeki mutfak yangınını biz söndüreceğiz. Bu ülkede gelir dağılımındaki adaletsizliği biz ortadan kaldıracağız. Eğitimdeki sorunları, kafası karışık öğretmenlerimizi, kafası karışık çocuklarımızı, gençlerimizi, anneleri, babaları hep birlikte biz ayağa kaldıracağız. Memleketi bütün sorunlarını biz çözeceğiz” diye konuştu.
“BUGÜNKÜ İKTİDARIN ŞU ANKİ HALİNİ ANLIYORUM”
“Bugünkü iktidarın şu anki halini anlıyorum” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
“Niye anlıyorum? Şu anda iktidar, en tepeden en aşağıya kadar nasıl öfkeli görüyorsunuz değil mi? Nasıl saldırıyorlar? Yani bugünden sana bakıyor, mesela seni vatan haini ilan ediyor. Ona oy veriyorsan, ‘Sen bendensin’ diyor, ‘Sen yerli ve millisin.’ Neredeyse utanmasalar, ‘Seni cennete, seni cehenneme’ diyerek bugünden oraya yollayacaklar. Haşa! Haşa! Bunların şirazesi kaymış. Dengelerini kaybetmişler. Niye ben bunları iyi anlıyorum biliyor musunuz? 2019’daki 23 Haziran’dan önceki günlerde de aynı böyleydiler. Hatırlayın; bana ‘Sisi mi’ demediler, başka neler dediler? Hatırlayın. Bunların aklı sulandı. Bu ne demek biliyor musunuz? Bunları acilen evlerine gönderme vakti geldi. Bunları evlerine göndereceğiz. Gitsinler çoluklarına, çocuklarına, eşlerine hizmet etsinler. Hadi güle güle. Hadi güle güle. Tıpış tıpış evlerine göndereceğiz. Millet iktidara gelecek, millet. Bir avuç insan evine gidecek. Bu memleketin 86 milyon insanı vatanı için, milleti için, o güzelim canım bayrağı için, geleceği için, hak, hukuk, adalet için, gençlik için iktidara gelecek. Duymayan kalmasın. Herkes söylesin. Neyi söylesin biliyor musunuz? ‘Ekrem İmamoğlu dedi ki, ‘Aramızda kalsın’ dedi. Vallahi de billahi de kazanıyoruz’ desin. ‘Milletçe kazanıyoruz’ desin. Anlaştık mı? Ne diyeceğiz? ‘Millet kazanıyor’ diyeceğiz, millet.”
“YARIN HEP BİRLİKTE MALTEPE’DEYİZ”
“Yarın hep birlikte Maltepe’deyiz” diyen İmamoğlu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Onlar gibi kötü konuşan kimse yok. Ağzından bal damlayan Kemal Kılıçdaroğlu var. Ağzından mal damlayan, ona yakın ben varım orada. Bekliyorum sizi ve bekliyoruz. Hep birlikte yarın Maltepe’de buluşacağız. Kalan günlerimizi bu sürece ayıracağız. Bu seçim, geleceğimizin seçimi. Gençler, arkadaşlarınızla konuşun. Ayrışmak yok. Oylarımız Millet İttifakı’na. ‘Oylarımız, onların güzel geleceğini hazırlayacak 13. Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na’ diyeceksiniz. Çalışacaksınız. Hanımefendiler; komşularınızla konuşun, eşinizle, dostunuzla konuşun, evlatlarınızla konuşun. Büyüklerinizle, alışveriş yaptığınız bakkalla, marketle konuşun. ‘Bakın bu insanlar güzel konuşuyor. Öbürleri, bu insanları ayrıştırıyor. Millet usandı. Bak bunlar kazanacak. Oy vermeyenlere bile hizmet edecekler. Aynen İstanbul’da olduğu gibi’ deyin. Bunu yapacağız. 14 Mayıs’a kadar gece gündüz çalışmaya hazır mıyız? İki; 14 Mayıs günü, seçim günü sandıklarda görev alacağız. Sandıklarda partiler üzerinden görev alacağız. Eğer partiler üzerinden görev alamayan varsa, Türkiye Gönüllüleri’ne üye olacak. Üç; ‘Oy kullandım, ben eve gideyim, oy kullandım, ben pikniğe gideyim’ yok. O gün, o canım bayrağımızla okulların önünde, sokaklarda, caddelerde milletin demokrasi bayramında o günü birlikte geçirmeye, görev almaya hazır mıyız? Sonuncusunu da ben söyleyeyim size o zaman, hiç sormayayım: Her şey çok güzel olacak. Aramızda kalsın tekrar; vallahi de billahi de kazanıyoruz. Millet kazanıyor, millet. Çocuklar kazanıyor, gençler kazanıyor. Milletimiz kazanıyor.”
SULTANGAZİ’DE İMAMOĞLU İZDİHAMI
Kağıthane’den Sultangazi’ye geçen İmamoğlu, ilçe turunu Gazi Mahallesi’nde noktaladı. İsmetpaşa Caddesi’ni hınca hınç dolduran vatandaşlar, İmamoğlu’na sevgi gösterilerinde bulundu. İmamoğlu’nu taşıyan otobüs, vatandaşların yoğun ilgisi nedeniyle hem buluşma öncesinde hem de konuşma sonrasında yol almakta zorlandı.
“UMUDUN TOHUMLARINI EKTİĞİMİZ BU ANI HİÇ UNUTMAYALIM”
“Tarihi bir dönemin şahitleriyiz” diyen İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Biz, burada bulunduğumuz bu anı hiç unutmayalım. Sözleştiğimiz bu anı hiç unutmayalım. Umudun tohumlarını ektiğimiz bu anı hiç unutmayalım. Çünkü, ileride yıllar sonra çocuklarımızın bir arada, evlatlarımızın mutlu, huzurlu adaletle yoğrulmuş bir memlekette yaşadıklarını gördüğümüzde diyeceğiz ki, ‘O tohumlardan birini Gazi Mahallesi’nin göbeğinde, milletçe hep birlikte atmıştık’ diyeceğiz. Bir seçime gidiyoruz ve bu seçim tarihi bir seçim. Bu seçim, bir siyasi parti seçimi değil. Bu seçim, ‘O kişiye, bu kişiye’ oy verme seçimi değil. Bu seçim, ‘Ahmet gitsin, Mehmet gelsin’ seçimi değil. Bu seçim, milletimizi zora sokan, adaleti yerle bir eden, hukuku yerle bir eden, liyakati memleketimizde ne yazık ki yok sayan, insanlarını ayrıştıran, insanlarını kutuplaştıran, ne yazık ki adaletli bir gelir ortamını yok eden ve milletimizi fakirleştiren, mutfaktaki yangını artıran, zamları, enflasyonu hayatımızın gerçeği haline getiren bir sürece, bir rejime, bir yönteme, bir idari sisteme, bir avuç insana ‘güle güle’ deme seçimi. Bu seçimin adı; hak, hukuk, adalet seçimi.”
GENÇLERE SESLENDİ: “SAKIN AYRIŞMAYIN”
“Sevgili gençler, özellikle size sesleniyorum. Sakın ayrışmayın. Güzel kızlar, pırlanta delikanlılar; sakın ayrışmayın. Bu seçimin adı, ‘birleşe kazanacağız seçimi.’ Çünkü ayrışma zamanı değil. Bu seçimi, demokrasiyi yeniden inşa seçimi olarak kabul edin. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında Cumhuriyeti güçlendiren, devleti erdemli bir biçimde vatandaşına hizmet eden… Evet, devlet güçlü olacak. Ama vatandaşına karşı devlet, şefkatini gösterecek, vicdanını gösterecek, adaletini gösterecek. Devlet, insanını sevecek, sevecek. ‘Bana oy verenler, vermeyenler’ demeyecek. ‘Oralı, buralı’ demeyecek. İnsanını inancıyla, etnik kökeniyle ayrıştırmayacak. Benim milletimin tamamı burada, kalbimin içinde. Bize, erdemli bir yönetim süreci lazım. İşte tam da böyle bir süreçte bu seçim, hayatını hak, hukuk, adalet mücadelesine adamış, erdemli, devlet tecrübesi yukarıda, insanını ayırmayan bir ahlaka sahip 13. Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na oy verme seçimidir.”
İmamoğlu, Kağıthane ve Sultangazi’nin ardından, Zeytinburnu ve Bahçelievler’de de vatandaşlarla buluştu. İktidar kanadının karşıtı olarak gördüğü insanları ‘dinle, ezanla ilgisi olmamakla suçlama’ eğiliminde olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, “Allah aşkına; sen kimsin de Allah’la kul arasına giriyorsun? Sen kendini ne zannediyorsun? Bu milletin inancını, bu milletin milli duygularını ölçecek adam, anasının karnından doğmadı, doğmadı” şeklinde konuştu.
“BENİ GEÇEBİLEN GEÇSİN”
“Ben aylar önce, ‘Bu sürecin en çalışkan neferi olacağım’ demiştim” diyen İmamoğlu, “Ben çalışıyorum. Beni geçebilen geçsin. Milletimiz için çalışıyorum. Bunlar, ekonomiyi yönetmeyi bilmiyor. İnanın ekonomiyle ilgili bazı yöneticilerine bırakın memleketi, dükkanı emanet etmezsiniz. İşi bilen bir insan, yanlışı söylüyorsa üstündeki insan, ona yanlışını söyler. Bunlar ‘yanlış’ dese de yatıp kalkıyorlar, ‘doğru’ dese de yatıp kalkıyorlar. Emir kuluna dönmüş, emir kulu olan yöneticilerin bu memleketi asla bir faydası olmaz” ifadelerini kullandı.
İktidarın 16’ncı sırada aldığı Türkiye’ye, ekonomik büyüklük açısından 21’nci sıraya düşürdüğü bilgisini paylaşan İmamoğlu, “Bu hükümet; bu milleti, bu devleti, bu vatanı, yönetmeyi hak etmiyor. Evlerine yollayacağız onları. ‘Ben’ diyen aklı yollayacağız, ‘biz’ diyen aklı sistemin başına getireceğiz” dedi.
“MUTFAKTA YANGIN VAR”
“Mutfakta yangın var ve bu ülkeyi neredeyse iki yıldır büyük bir enflasyon girdabı içine soktular” ifadelerini kullanan İmamoğlu, “Dövizle yarışan ve dövizle bu ülkeyi yöneten bir ekonomi anlayışı ortaya koydular. Çok zengin daha çok kazanıyor. Fakir, elindekini kaybetmiş durumda. Gelir adaletsizliğinde belki de dünyanın en ön sıralarına ulaşmış durumda. Mutfaktaki yangın zaten burada en iyi hanımefendiler bilir. Almış başını gitmiş fiyatlarla baş edilemiyor. Bunun tek sebebi var. Şu anda memleketin aklı, memleketin başı şunu söylüyor: Hükümet olarak diyor ki, ‘Ben bilirim, başkası bilmez. Ben yaparım, doğrusu budur. Ben ne dersem, o olur’ diyen bir kişi var. Tek bir akıl var. Bu aklın değişmediği sürece, milleti millete emanet etmediği sürece, Allah muhafaza, bizi uçurumdan aşağı yuvarlarlar. Onun için bu felaketten geri dönmek adına yapacağımız tek şey kaldı. Bu süreci ve bu sürece bizi taşıyan bu rejimi evimizin dışına atmak; defedip yollamak” şeklinde kullandı.
