63 F
Los Angeles
4 Mayıs 2024
AnasayfaHaberlerSporİnadın Ceremesi

İnadın Ceremesi

Ercument Yilmaz - Inadin Ceremesi

Trabzonspor Akhisar Belediyespor karşısına yine farklı bir onbir ile çıkarak mevcut kadrodan kaç kombinasyon yapılabileceğini uygulamalı olarak göstermeye devam etti.

Paralel Evrenler Teorisi gerçek ise, başka bir evrendeki teknik direktör Halilhodzic’in bu evrende şahit olduğumuz futbol anlayışı ile başarılı olmasının mümkünatı yoktur.

Sezon başından bu yana izlediğimiz kadroları gözümün önüne getirince aklıma bilinen bir Nasrettin Hoca fırkası geldi hemen.

Bir gün Hoca’ya sormuşlar :
– “Saz çalmayı bilir misin?”
– “Bilirim” demiş.
– “Buyur, çal bakalım” diyerek eline bir saz tutuşturmuşlar. Hoca mızrabı almış, perdelere basmadan tellere vurmaya, tuhaf sesler çıkarmaya başlamış.
– “Saz böyle mi çalınır a Hoca?” demişler, “parmaklar perdeler üzerinde gezdirilir, mızrap tellere
vuruldukça da sazdan makamlara göre ses çıkar.”
– ” Perdeleri bulamayanlar öyle çalar” demiş Hoca; ” Ben sazı elime alır almaz perdeyi buldum! Ne diye boşuna gezineyim.”

Kimse Vahid Hoca’dan Nasrettin Hoca gibi tek perdeden çalmasını beklemiyor, lakin hocamız sürekli perdeler üzerinde oynayıp durduğundan hangi sanatı icra etmek istediğini bir türlü çıkaramadık doğrusu.

Üst üste seyredilen maçların ardından herkesin üzerinde hemfikir olduğu konular aşağı yukarı şunlar olsa gerek.

1-Cardozo ileride tek forvet olarak yalnız bırakılamaz. Eğer sakat değilse maça yedek soyundurulması ya da oyundayken kenara alınması teklif dahi edilemez. Bugün bir kez daha gördük ki Cardozo oyundan çıktıktan sonra takımın ileride topa sahip olma ve gol fırsatı yaratma oranı bir hayli düşüyor. Mümkünse hocamız Yatabare’yi Cardozo’nun yerine değil Cardozo’nun yanına oyuna sokmayı denemeli. Önceki maçlarda görüldü ki Cardozo ile Yatabare aralarında çok iyi anlaşıyorlar. Kadro dışı olmasa idi kenardaki bir Emre Güral da sonradan oyuna girerek ikili forvete iyi bir alternatif olabilirdi.

2-Medjani’den ön libero olmaz. Hocanın bu fantezisini bir türlü anlamlandıramıyoruz. Medjani Belkalem ile birlikte stoper oynayan bir oyuncu iken zorla şerle ön liberoda kullanılmak isteniyor. Kendisi daha çok atak kesme ve rakibi durdurma konularında deneyimli olduğundan bir ön liberodan beklenen geriden oyun kurma yeteneğine sahip değil. Bu nedenledir ki ayağına aldığı topları ya hep yana ya da geriye vererek atakları başlamadan bitiriyor. Halbuki gerçek yerinde oynatılsa daha faydalı olacak bir oyuncu kendisi.

3-Trabzonspor’da sol bek kimdir? İshak Doğan sakat mıdır? Musa Nizam kaç haftadır neredeydi? Aynı zamanda sol stoper özelliğine de sahip olan Musa Nizam ataklarda Bosingwa’nın yarısı kadar bile etkili olamıyor. Bana kalsa hücum yönü daha kuvvetli olan İshak Doğan’ı tercih ederim.

4-Warris’in gerçek yeri neresidir? Bu akşamki beyanına göre kendisi sol açıkta ilk defa oynatılmaya başlandığını söylemiş. Doğrusu neresiyse orada bir görmek isterim kendisini. Madem Manchester United ekibi takip ediyor, vardır herhalde bir bildikleri.

5-Mehmet Ekici bu takımın beyni olduğunu artık gösterdi. Hocamız umarım kendisini bir sonraki maçta oynatmaktan vazgeçmez. Hatta Özer ile ikisini birlikte oynatarak bir arada nasıl olacaklarını da bir test eder. Biz hocadan böyle denemeler bekliyoruz, ama ne yazık ki hocamız kalp ile karaciğerin, böbrek ile beynin yerini değiştirmekte ısrar ediyor ya bunu bir türlü anlayamıyoruz.

6-Salih savaşçı bir futbolcu olduğunu gösteriyor. Olması gereken yer ön libero. Yani Medjani stopere, Salih ön liberoya. Tabi ben o mevkide Bourceanu’yu tercih ederdim de kendisi iyileşmek üzere iken eski kulübüne kiralanınca futbolundan da mahrum bırakıldık.

7-Zeki ile Mustafa’nın kadro dışı bırakılmaları bana göre yanlıştır. Haftalardır ortaya konulan kötü tablonun sebebi kendileri değildir. Olsa olsa bu arkadaşları oynatan ya da onları yanlış değerlendiren teknik ekiptir problemin ana kaynağı. Zeki’nin haftalardır sol ya da sağ defansta oynatılması baştan hataydı. Daha önce de söylemiştim, Zeki’den sadece Hami Hoca’nın oynattığı şekilde ön libero olarak faydalanabilirsiniz. O da belki bir yedek olarak değerlendirilebilir. Mustafa ise 1461’den takıma yükseldiği günden itibaren kendini geliştirmeye çalışarak oynayan bir futbolcumuz. Bugün Belkalem’in Gekas’ı bırakıp ileride topa müdahale etmeye çalışırken aynı Gekas’ı kaçırması sonucunda yediğimiz gole bakınca sağlam bir Mustafa bundan daha kötüsünü yapamazdı diye düşünmeden edemedim. Transfermarkt sitesine göre piyasasını 4.5 milyon Euro’ya kadar yükseltmiş yerli bir stoperin kulüp kararı ile kadro dışı bırakılması anlamsızca bir hamledir. Hem oyuncunuzu küstürüyorsunuz, hem ona ücretini ödemeye devam ederken faydalanamıyorsunuz, hem de olası bir transferinde kadro dışı kalması sebebiyle transfer değerini düşürüyorsunuz. Ticari olarak değer kazanmış bir futbolcuya ancak bu şekilde değer kaybettirilirdi. Hem geçen haftaki Antep maçının günahı hazır olmadığı halde oynatılan Mustafa’nın değildi. Ayrıca kaptanlık konusunda ortaya atılan iddiaları da gerçekçi bulmuyorum. Öyle olsaydı huzursuzluk yaratan bu futbolcu o maçta bırakın ilk 11’i kadroya dahi alınmazdı. Buna rağmen alındıysa hata yine kendisinde değil.

Ülkemizde kulüp yönetimleri ile teknik adamlar arasındaki dengeler de bir enteresan. Ünal Aysal başkanlığında Prandelli yönetiminde Sabri Sarıoğlu sezon başında kadro dışı bırakılıyor. Burada kararın Prandelli’ye ait olduğunu düşünüyoruz doğal olarak. Gel gelelim Galatasaray’da başkan değişiyor, Sabri affediliyor, Prandelli de onu kadroya alıp oynatıyor.

Galatasaray’ın yeni başkanı YarsuvatSabri’yi Cesare Prandelli kadro dışı bırakmadı, Mancini bırakmış olabilir” şeklinde bir açıklama yaparak ülkemiz futbol camiasında gerçekleşen böylesi bir absürtlüğü ilan etmiş oluyor. E, pes yahu…

Trabzonspor’a dönersek, Vahid hocamız kadrodaki futbolcuları olması gereken yerlerde oynatmadıkça, formdaki oyuncularını bir maç oynatıp bir maç kenara alma huyundan vazgeçmedikçe, günah keçisi aramayı bırakıp hatalarına bakıp onları düzeltme yoluna gitmedikçe, bu takımın galibiyet yüzü görmesi oldukça zordur.

Maç sonunda arkadaşım Bülent Karpuz’un sosyal medyadaki haklı isyanında ifade ettiği gibi.

Ula habu nedir yaa Süleyman Seba birlik beraberlik sezonu muydu bu sene ula bezduk daa...

Bu arada, hocamız son açıklamasında “Kaç defa bavullarımı alıp gideyim diye düşündüm, bu projenin içinde bu birkaç defa aklıma geldi. Daha öncesinde 4-5 takımla yoğun çalıştıktan sonra zorlukların altından kalkabildik. Maalesef Trabzon’da hemen her şeyin düzeleceği, her şeyin olumlu olacağı algısı yayılmış. Çalışıyoruz, kendimizi yavaş yavaş geliştireceğiz.” buyurmuş.

Geçen sefer yazdığım yazıya atıfta bulunarak ben de kendisine diyorum ki, “Hocam senin bavullar doğru da bindiğin tren yanlış. Bindiğin trende ters istikamette gitmeye çalışıyorsun, hem kendine hem de bize zarar veriyorsun.

Kısacası ya Vahid Hoca bindiği bu trenle aynı istikamette gitmeye karar vermeli, ya da kendisine göre aksi istikametteki bu trenden inmelidir. Yoksa bu inadın ceremesini Trabzonspor camiası topyekün çekmeye devam edecektir.

Ercüment Yılmaz
ercument@alaturkaonline.com

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin

181,502BeğenenlerBeğen
82,136TakipçilerTakip Et
3,552TakipçilerTakip Et
7,662TakipçilerTakip Et
42,000AboneAbone Ol

Kaçırmayın

Alaturka Online sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et