ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi, sözde “soykırım” tasarısını kabul etti. 46 üyenin 22’si ret yönünde oy kullanırken, 23 kışi kabul yönünde oy kullandı.
Bundan sonra neler olacak?
Merak ettiğiniz soruları ATAA’nın şeçilmiş Başkanı Ergün Kırlıkovalı’ya Sorduk…
Alaturkaonline.com: Bu tasarı geçtiğine göre şimdi ne yapılabilir?
Ergün Kırlıkovalı: Toplum olarak tüm temsilcilere ve medyaya sürekli yazmamız gerekir. Kongreye faks, email, telefon yağdırmalıyız. Biresysel olarak ise TCA (Türkish Coalıtıon of America) ve ÜSTN (US Türkiç Network) başlattığı otomatik mesaj (çapwiz) kampanyalarına katılmak gerekir. Bugüne kadar beşbine yakın mesaj gitti. Bunların hepsi çok iyi ama henüz yeterli değil. Toplumumuzun bilgi, duyarlılık ve katılım seviyesi arttıkça, bu durumun daha iyiye gideceğini şimdiden görebiliriz.
Alaturkaonline.com: ABD için Türkiye-Ermenistan arasındaki tarihi yargılama bu kadar önemli mi?
Ergün Kırlıkovalı: Bu bir yasa değil bağlayıcılığı olmayan karardır (non-binding resolution.) Yani yasa değil, bir karar. Ama sembolik anlamı çok yüksek bir karar. Her yıl Kongreden yüzlerce, binlerce karar geçer. İyi organize olan her grup, istediği karar tasarısını kolayca geçirtebilir. Şu ana kadar HR 252 yi destekleyen imza sayısı 137 dir. Halbuki iki yıl önce bu tasarının yeğeni olan HR 106 tam 224 imza toplamıştı. Türkiye bastırınca bunlardan 25 tanesi imzalarını geri çekmişti. ABD Kongresi için bunun önemli olduğunu düşünmüyorum çünkü birçok temsilci Ermenistan’in ve hatta Türkiye’nın nerede olduğunu bile bilmeden, sadece arkadaş hatırı için, bu tip kararlara imza koyar. Bir de pazarlıklar var. Sen buna imza koyarsan ben de senin bölgene istediğin havaalanı için oy veririm şeklinde. Hal böyle olunca, imza toplamak zor olmuyor tabii. Yanlız bu tasarının Ermeni diasporası için çok önemli olduğunu belirtmeden de geçemeyeceğim.
Alaturkaonline.com: Başkan Obama neden sessiz kaldı?
Ergün Kırlıkovalı: Şimdi Obama’nin ve danışmanlarının kafalarında birçok düşünce var. bazıları birbiryle çatışan düşünceler bunlar. Hesaplar da söyle: Türkiye ve Ermenistan parlamentolarında bekleyen protokoller, ABD baskısıyla onaylanınca yaklaşma başlar. Böylece Obama da “soykırım” lafını söylemeden bir 24 Nisan daha atlatmış olur. Soranlara da “Barış çabalarını baltalamamak için” soykırım demedim der ve çok da inandırıcı olabilir. Protokoller geçmezse, o zaman Obama işler bozulur. O zaman sorun şu olur: “soykırım” deyiverip sadece Ermenileri mı memnun etsin? Yoksa demeyip Türkiye’yı, ve ardından savaşlardan çekilme projesini hayata geçirerek te, tüm Amerika’yi mı memnun etsin? Tükiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanı Gul’den gelen telefon, Obama’yi son anda hareketlenmeye itti. Hillary Clinton Berman’a telefon edip HR 252 nin geçmemesini istedi. Artık gönülden mı istedi, yarım ağızla mi; Berman onu takti mi, takmadı mi. Bütün bunları seçim sonuçları açıkça gösteriyor öyle değil mi? Karar 23-22 geçti. Sonuç budur.
Alaturkaonline.com: Yahudi lobisi İsrail neden sessiz kaldı?
Ergün Kırlıkovalı: Sanırım bunun cevabını hepimiz biliyoruz. İsrail lobisi sessiz kalarak “öne minit” a cevap verdi. Ama bu sessiz protesto sadece alt-komisyon aşamasında kalir. Tasarının Kongre gündemine alınmayacağını, alınırsa da oylamaya sokulmayacağını, sokulursa da son dakikada geçirtilmeyeceğini düşünüyoruz. Çünkü aksı, yanı Ermeni lobisini memnun etmek için Türkiye’nin feda edilmesi, Obama için politik bir intihar olur. Irak ve Afganistan’da bataklığa saplanır ve ilk seçimlerde kaybeder. Olay bu kadar ciddidir.Türkiye’nin Ermeni yalanlarından ve simarıklığından bıktığını, Obama soykırım derse ve/veya tasarı Kongre’nın tamamında geçerse, Türkiye’nin kimsenin gözünün yaşına bakmayacağını çok iyi biliyorlar. Türkiye’yi tam kaybetmemek kaydıyle hangi çizgiye kadar kızdırabiliriz ve böylece Ermenileri memnun etmiş oluruz’un hassas hesapları içindeler. Yahudi lobisi, Türkiye’nin İsrail’e ihtiyacı olmadığını ama İsrail’in Türkiye’sız ortadoğuda barınamayacğını çok iyi biliyorlar.
Alaturkaonline.com: Türkiye- ABD ilişkilerini lobilerin tekelinden çıkarmak için ne yapmalı?
Ergün Kırlıkovalı: Ermeniler yüz senedir çalışıyor; 26,000 kadar kitap yazdıkları söyleniyor. Bir sürü filmler yaptılar. Tüm kütüphanelere, ve yer yer ders kitaplarına, müzelere, girdiler. Yani yediden yetmişe herkesin beynine ve kalbine hücum ettiler. Biz ise son otuz-kırk yıldır uyandık ve karşı hücuma geçtik. Yani diplomatlarımıza yönelik Ermeni terörü başladıktan sonra. Yine de yazdığımız kitap sayıs birkaç yüzü geçmez. Bini bile bulmaz herhalde. Ortada bu kadar büyük bir bilgi üretme ve yayma dengesizliği varken, Ermeni tekelinin birdenbire kaybolacağını düşünmek herhalde yanlış olur. Bu iş kısa vadede değil, orta ve uzun vadede çözülecek iştir. Daha çok okuyup yazacağız; daha çok konuşup anlatacağız; daha çok araştirip dünya kamuoyunu bilgilendireceğiz. Bütün bunları bir kuşak içinde becerir bu oyunu bozarız diye düşünüyorum.Türkiye’nin güçlü bir ekonomiye sahip olması, bölgesinde askeri, politik, kültürel ve diğer alanlarda lider olması, bu konunun dengelenmesinde en büyük yardımcılarımızdır. Ermenilerin hayalleri olacak gibi değildir, zaten bunu onların çoğu da biliyor. Asımilasyonla eriyip kaybolmamak için soykırım maşalıyla ve tamamen Türk düşmanlığı ile toplumlarını birarada tutmayı başarıyorlar. Ama unutulmasın ki nefrete dayalı kalkınma, ilerleme olmaz.
Alaturkaonline.com: Erdoğan’ın Nisan ayındaki ABD ziyareti tasarının kaderini etkiler mi?
Ergün Kırlıkovalı: Erdoğan Nisan başı ABD’da Obama’nın nükleer silahsızlanma konferansına davetli ve gelince Obama ile başbaşa konuşacak. Bu toplantının HR 252 tasarısının Kongre gündemine girmemesi için etkili olacağı açıktır. Bunu Ermeniler bile biliyor. Zaten hırçınlıkları da bundan; çünkü bakıyorlar ki ağızları ile kus tutsalar tasarı bir türlü geçmiyor. Ama gene de çok çalışmamız gerekiyor. Bü, bizler için kendimizi anlatma fırsatıdır. Bu fırsatı iyi kullanmalıyız. ATAA’nin geçen Temmuzda başlattığı www.mediawatchnow.com adresinde sunulan günlük medya alarmlarına destek vermeliyiz. İnsanımızın artık tribünlerden sahaya inip oyuna dahil olmaları iyi olur. Seyretme zamanı gelip geçmiştir. Hergün sadece birkaç dakika içinde verilen adreslere, verilen metinleri kes-yapıştır yöntemiyle aşabilirler. Böylece Türkiye’mize de çok büyük yararları dokunmuş olur.
Alaturkaonline.com
