61.6 F
Los Angeles
16 Haziran 2024
AnasayfaAlaturka OnlineMOLLA LÜTFİ’NİN İDAMI

MOLLA LÜTFİ’NİN İDAMI

Eğer – resmen zındık ve mülhid ilan edilmediği ve bu sebeple hüküm giy­mediği için- Şeyh Bedreddin’i saymazsak, Osmanlı ilmiye geleneği içinde 15. yüzyılda resmen zındıklık ve mülhidlik ile suçlanarak idam edilen ilk şahsiyet, Molla Lûtfî’dir.
En son ellişer akçe yevmiye ile Medrese-i Sâbi’de ve sonra Medrese-i Sâmim’de müderrislik yapan Molla Lûtfî’nin bir ders esnasında namaz için, “kuru kıyam ve inhinadır (EĞİLMEDİR), andan fâyide yokdur” de­diği iddia edilmiştir.
Büyük âlimin hazin akıbeti halk tarafından büyük zu­lüm ve haksızlık olarak değerlendirilmiş ve onun zındık ve mülhid olduğu­na asla inamlmamıştır.
O kadar ki, celladın tek bir kılıç darbesiyle yere dü­şen başının, sürekli olarak kelime-i şahadet getirdiğine dair rivayetler alıp yürümüştür.
Ahmet Yaşar Ocak, 1998.
(Metis Yayınları Ajanda 2010. s. 35)
(G. T. 6.4.2010)
X
Bu konuda geniş bilgi edinmek isteyenler Tarih Vakfı Yurt yayınları arasında yayınlanan “OSMANLI TOPLUMUNDA ZINDIKLAR VE MÜLHİDLER (15-17.YÜZYILLAR) ADLI KİTABINA BAKABİLİRLER.
Kitabın arka sayfasında yazılanlar:
Osmanlının 15. yüzyıldan 17. yüzyıla kadar ki üç yüz yıllık siyasal ve toplumsal düzenine, bu düzenin arkasındaki resmi ideolojiye karşı, bazen kişisel bazen kitlesel çıkışlar görülmüştü. “Zındıklık ve mülhidlik”, bugünün Türkçesiyle “sapkınlık ve dinsizlik” hareketleri, yani “dairenin dışına çıkanlar” genellikle idamla cezalandırılmıştı.
Şeyh Bedreddîn, Molla Lûtfî, Nadajlı Sarı Abdurrahman, Lâri Mehmed Efendi, Oğlan Şeyh İsmail-i Mâşûkî, İbrahim-i Gülşenî gibi kişilerin resmi ideolojiye muhalefetinin sebebi neydi? Bu hareketlerin mahiyeti neydi? Toplumun hangi kesimlerinde yankı buluyordu?
Ahmet Yaşar Ocak bu önemli eserinde işte bu soruların cevabını araştırıyor.
EKONOMİK VE TOPLUMSAL TARİH  VAKFI TARİH VAKFI YURT YAYINLARI

Hayri Balta
alaturkaonline.com

Hayri Balta
Hayri Baltahttps://www.AlaturkaOnline.com
Hayri Balta Kimdir? 1932 yılında Gaziantep’te doğdu. 10 yaşında iken annesi öldü. Çocukluğunun kış günlerini Gaziantep’in Tabakhane semtinde; yaz günlerini de Gaziantep’e yakın İbrahimli köyündeki bağlarında geçirdi. Zorlu bir çocukluk ve gençlik döneminden sonra, 1974’te Ankara Hukuk Fakültesine girmeyi başardı ve hem çalışıp hem okuyarak 1979 yılında Hukuk Fakültesini bitirdi ve bir yıl da staj gördükten sonra 1980 yılında (48 yaşında) avukatlığa başladı. Avukatlık yaptığı sırada Atatürkçü Düşünce Derneği’nin kurucularından oldu. İlk iki Yönetim Kurulunda Genel Sekreter yardımcısı olarak görevli iken 11 Mart 1991 tarihinde ağır bir kalp krizi geçirince kalbinin % 70’i çalışamaz bir duruma geldi. ADD’deki görevinden ayrıldı ve doktorların sözü üzerine avukatlığı bıraktı. O günden bu güne değin de evinde yazarlık yapmaktaydı.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin

181,270BeğenenlerBeğen
84,568TakipçilerTakip Et
3,552TakipçilerTakip Et
7,662TakipçilerTakip Et
44,600AboneAbone Ol

Kaçırmayın

Alaturka Online sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et