62.5 F
Los Angeles
28 Mayıs 2023
AnasayfaAlaturka OnlineQuo vadis ve/veya Bahtsız bedevi?!

Quo vadis ve/veya Bahtsız bedevi?!

Bahsiz Bedevi - Hayrullah Mahmud

Quo vadis ve/veya Bahtsız bedevi?! Hayrullah Mahmud yazdı. İçinden geçmekte olduğumuz süreç’te de, bakış açısı farkları hayat memat önem kazanıyor.

Quo vadis ve/veya Bahtsız bedevi?!

Harvard Business School’da öğretilen bir özdeyiş vardır:

“He did it because he did not know it was impossible!”

“İmkansız olduğunu bilmiyordu, o yüzden başardı.”

BOP’un final sahnesinin dili “Türkçe”!

CIA’nın yeni Başkanı Gina Haspel’in “Türkçe” bildiğinin dünya kamuoyu’na ilan edilmesi bir mesaj ise kim’lere mesaj?!

GERÇEK ADAY

Nitekim…

24 Haziran sandığı, ölü eşek!

Bir yanda Erdoğan & Bahçeli var, diğer yanda ise Fransa’daki Macron’vari koalisyon!
7 Haziran sandığı’nda, HDP’ye yüzde 10 barajı’nı atlatan Kılıçdaroğlu, 24 Haziran sandığı’nda Akşener’i şöhret yaptı!

Real politik: Türkiye “İran’la savaş” kapsamında sandığa gidiyor!

Gerçek Cumhurbaşkanı adayı daha yüzünü göstermiş değil!

O yüz, kaos’un, Erdoğan Baharı’nın içinde saklı!

Erdoğan ya verdiği “İran’la savaş” sözünü tutacak ya da Akşener’in başını çektiği koalisyon tarafından, Arap, Balkan, Ermeni baharı’nı aratmayan bir muhalefet rüzgarı ile delik’e doğru sürüklecek.

Kaldı ki, tüm göstergeler delik’in kenar’ında olduğunu işaret ediyor.

3 Kasım 2002 sandığı’na gidilirken, Erdoğan yasaklıydı.

Abdullah Gül “Başbakan”, Bülent Arınç TBMM Başkanı idi.

Erdoğan “Beyaz Saray”a yaptığı ziyaret sonrası, Siirt ara seçimi üzerinden TBMM’ye -Jet Fadıl’ın yerine- girebildi.

Yani?!

3 Kasım 2002 seçimleri’nin Başbakan’ı, Siirt ara seçimleri üzerinden geldi, 24 Haziran sandığı da benzer senaryo.

ERDOĞAN / ÇİÇEK

Ki…

Bu noktada cevap’ını arayan basit soru:

Erdoğan’ın, İran’la savaş’a ayak diremesi halinde, Ecevit gibi hastaneye yatırılması ve/veya Özal gibi inmeyip çıkması ya da Mursi gibi içeri alınması durumunda, yerine hazırlanan isim kim olabilir?!

Yani?!

24 Haziran seçimleri, baş’ı da son’u da belli olan, kaos değirmen’ine su taşıyan bir oy’lama.

CHP’nin açıklayacağı aday’dan ve/veya Akşener’in inat’ından ziyade irdelenmesi gereken süreç bu!

Konjonktür her şeye müsait, Kastamonulu seçmen’in deyişiyle, “taş da düşebülür, kaya da yuvarlanabilür” ve hatta kutup ayısı dahi çıkabilir!

24 Haziran’ın diğer adı “Bahtsız Bedevi”!

Kaldı ki, Erdoğan’ın kurmay heyeti’nin de bilmediği, haberdar olmadığı bir şey değil bu!
Bu anlamda, Özgür Uçkan ve Cemil Ertem’in ortak kaleme aldıkları, ” Wikileaks – Yeni Dünya Düzeni” başlıklı kitap’tan çarpıcı birkaç pasaj:

TUNUS PATLAMASI

Sayfa 199:

Serhat Ayan, “Assange Tunus’a demokrasi getirdi” başlıklı yazısında şöyle diyordu: Ama olaylar sıralamasını takip ettiğinizde Wikileaks’in Tunus’ta yaşanan olaylarda çok önemli bir rolü var.

Bilindiği gibi Tunus’ta başta ekonomi olmak üzere demokratik hak ve özgürlüklere kadar her şey çok kötüye gidiyordu.

Hep bir  şeyler doğru gidiyor gibi gözüküyor ama hep aşağı iniyordu. Halk infilak etme ve susma arasında çok hassas bir noktada ve ince çizgide savrulup duruyordu.

Sonra Wikileaks belgeleri açıklanmaya başlandı. Wikileaks belgelerinde Türkiye hakkında da çok konuşuluyordu ama biz Tunuslular kadar umursamadık. Tunus yöneticileri için şunlar söyleniyordu:

Devlet başkanı ile eşi mafya tarzı yolsuzluk ağı kurarak ülkenin tüm kaynaklarını ailece yağmaladılar ve büyük bir servete sahip olduklar. Halk bunu bilmiyor muydu?

Bu konuda elde veriler yok muydu?

Wikileaks söyleyene kadar bu hiç konuşulmadı mı?

Elbette konuşuldu ama bir gavurun ayni ile vaki şeyleri söylemesi bardağı taşırdı.
İster beğenin ister beğenmeyin, Julian Assange veya bir baka deyişle bilgi, dünyanın en azından bir bölgesinde demokrasi yönünde farklılık yarattı.

1 DEFA 1 DAHA

Sayfa 334:
Burada yaptığımız şey “fütürizm” değil, “prospektif”. Prospektif (Prospective), kelime anlamıyla yakın gelecekte gerçekleşmesi kuvvetle muhtemel ve beklenen değişime referansta bulunur.

Yani, geleceği tahmin etmeye çalışan ‘fütürizm’den farklı olarak, bugünün verilerinden hareketle insan hakları, hukuk, demokrasi gibi kavramlar etrafında insanlığın yakın geleceğinin nasıl daha ‘insani’ bir temelde biçimlendirebileceğini araştıran, bu amaca yönelik eylem yolları öneren bir yaklaşımdır.

Bu yaklaşım elbette önerilen değişimler gerçekleşmediğinde ortaya çıkacak felaket senaryolarını da bir referans noktası olarak alır.

Amacı zaten o felaketin gerçekleşmesini önlemektir.

Dolayısıyla matematik kesinlik iddiası yoktur, eyleme davet etme kaygısı vardır.
Prospektifin temelinde, başta oyun teorisi olmak üzere sosyo – ekonomik risk analizi vardır.

ODAK’TAKİ ÜLKE

Yani?!

Özgür Uçkan, Cemil Ertem ortak imzalı kitap’ta, post modern savaş’a yani ‘yeni dünya’nın savaş dili’ne açıklamaya dönük bir aktarım var.

İstihbarat Savaşları ve/veya Siber Savaş.

Özetle deniliyor ki:

1. Wikileaks çarpması önden geldi, ardından Arap baharı.
2. “Biz hükümetleri açarız” diyor, yani “istediğiniz kadar içe kapanın, defansif oynayın açarız” mesajı var.
3. Tunus domino etkisi yaptı diyor. Mısır, Lübnan, Cezayir, Ürdün, Yemen. Sırada “Suriye var” diyor. Türkiye odak’taki ülke.
4. “Açlıktan nefesi kokanlar” diye kodlanan “kalabalıklar” “Maptivizm” üzerinden “resmi binaları tarumar etti” diyor.
5. Belirgin olarak verilen Tunus örneği var. Yolsuzluk, adam kayırmadan adı 99’a çıkmış Zeynel Abidin Ali, gençlerin ayaklanması sonucu iktidarını kaybediyor! Türkiye’de de bu 17 / 25 Aralık’ta denendi, az kalsın Erdoğan devriliyordu. Tunus’un devlet başkanı Ali, bu süreç’te Fransa’ya sığınmak ister ama kabul edilmez. Fransızlar kendi sömürge devletinin başındaki “yıpranmış” ismi satar. Zeynel Abidin Ali de Suudi Arabistan’a sığınır, hala da orada olduğu iddia edilmektedir.

GERÇEĞİN GÖZLERİ

Bir başka açıdan…

Bu çerçevede bir film’den kısaca bahsedelim:

Filmin adı: “Gerçeğin Gözleri”

Konusu: Thomas Barnes (Dennis Quaid) ve Kent Taylor (Matthew Fox), küresel boyutta terörle savaşın dönüm noktasında Başkan Ashton’ı (William Hurt) korumakla görevli gizli ajanlardır.

Başkan Ashton,İspanya’ya varışından birkaç dakika sonra vurulunca, kargaşa baş gösterir ve suikastçı avı sırasında apayrı yaşamlar kesişir.

Kalabalıkta bulunan Amerikalı turist Howard Lewis (Forest Whitaker), çocukları için başkanın gelişini kaydederken, başkana ateş eden kişiyi görüntülediğine inanır.

Kalabalığın içindeki bir diğer kişi, tarihi olayı tüm dünyada milyonlarca televizyon izleyicisine aktarmakta olan Amerikalı haber yapımcısı Rex Brooks’tur (Sigourney Weaver).
Onlar ve diğerleri hikayelerini anlatırken, bulmacanın parçaları yerine oturmaya başlar ve anlaşılır ki, yüzeyin hemen altında şok edici gerekçeler yatmaktadır.

Nüans?!

İçinden geçmekte olduğumuz süreç’te de, bakış açısı farkları hayat memat önem kazanıyor.
Kim dost kim düşman belli değil ve/veya rüşvet alan emir de alır ise “3 Y”den mülhem final sahnesi’nde herkes Brütüs ve/veya Sezar dahi ayna’daki aksi’ne hançer sallamaya çalıştığına göre…

KURŞUN ASKER

Ve…

Son olarak…

24 Haziran’da Türkiye “Başkan”ını seçmiyor.

Her tarafı tartışmalı bir seçim’de, Ak Parti’den “Acem Harp” alacaklı adres; Erdoğan’ı “yek karar verici” olarak atıyor!

Erdoğan’ın geri adım atma ihtimaline binaen de, arkasına “Demokrasi Baharı” çarpanı ekleniyor.

Diye bakmak mümkün.

“Stratejik akıl” bugünler için şart.

Gazi Mustafa Kemal, o zor günlerde hiç yalpalamadı ise her daim neyi neden yaptığını bildiğindendi.

Vahdettin’in, Damat Ferit’in peşine düşüp intikam da alabilirdi ama O, “Laik, Üniter, Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti”ni ayak’ta tutmak için enerjisini doğru yere harcamayı tercih etti.
Vahdettin’in de, Ferit’in de sonları ortada!

Ezcümle:

“NATO konsepti”nde iktidara getirilen bir yapı, “NATO konsepti”nde dört kollu’da ve/veya
omuzlar’da.

Leb demeden leblebi.

Nokta.

3 Mayıs 2018
Hayrullah Mahmud

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin

182,520BeğenenlerBeğen
16,151TakipçilerTakip Et
3,520TakipçilerTakip Et
7,681TakipçilerTakip Et
31,500AboneAbone Ol

Kaçırmayın