61.7 F
Los Angeles
7 Mayıs 2024
AnasayfaHaberlerGündemTADF Başkanı Kaya Boztepe : Obama "Ne Şiş Yansın Ne Kebap" dedi.

TADF Başkanı Kaya Boztepe : Obama “Ne Şiş Yansın Ne Kebap” dedi.

Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu Başkanı Kaya Boztepe gündemi değerlendirdi..

23 Nisan Kutlamaları

Öncelikle tebrikler.

Amerika çapında bir çok eyalet ve şehirde 23 Nisan gününü Türklerin Günü, Atatürk’ün çocuklara hediye ettiği gün olarak ilan ettirdik, şehir meclislerinden kararlar çıkardık, Bayrak törenleri düzenledik.

Tek başına bir dernek gibi çalışan Sayın Deniz Çelik, Amerika Türk Kadınlar Birliği Başkanı Sayın Şermin Özcilingir, yönetim kurulu üyeleri, Değerli Müdire Tülay Taşkent ve sevgili öğretmenlerimiz, Ali Çınar, Can Kaplan, Evgin Heath ve emeği geçen tüm dernek ve üyelerimize yürekten sükranlarımızı sunuyoruz.

Obama’nın konuşması aynı geçen sene ve ondan önceki sene yaptığı konuşma gibi.

Ne Türk’leri memnun etti, ne de Ermenileri.
Ben geçen sene de aynı böyle yazmışım, aynen tekrar ediyorum.
Obama “ne şiş yansın ne kebap” dedi.
Gerçeklerin Soykırımını anlatan Sayın Server Aya Beyefendi’nin söylemlerine herkesin kulak vermesini şiddetle tavsiye ediyorum.

https://armenians-1915.blogspot.com/

Öncelikle 1915’de toplam Ermeni nüfusunun tamamı yokedilmiş olsa yine rakamlar tutmuyor.
Ayrıca bilinmelidir’ki göç sırasında yaşanan ne kadar üzücü olay varsa bunların aynısı göçü zorunlu kılan olaylarda da yaşandı. Ermeni nüfusunun toplamının on misli müslüman hayatlarını kaybetti.

Sahi bunlardan neden bahsedilmiyor?

Obama konuştu ama kimse memnun olmadı

Ermeni Lobisi kan kaybediyor.

Bu sene dikkatimi çeken başka bir olay daha vardı.

Ermeni Diasporasının bütün çabalarına rağmen Ermenistan’da yaşayan vatandaşlar artık bu çürük iddiaları desteklemiyor, barış ve iyi komşuluk ilişkileri istiyor.

Aynı şekilde bu nefrete dayalı politika Amerika’da da desteklerini büyük bir hızla kaybediyor. Hem bizlerin yapmış olduğu sistemli çalışmanın bu konuda etkisi büyük, hem de sadece nefrete dayalı katiksiz bir kinle bu politikalarını sürdüren diaspora artık kongre ve kamuoyunda “yeter artık” seslerinin çıkmasına sebebiyet veriyor.

Kongre’de kazandığımız başarılar sonrası ve özellikle ilişkilerimizin daha iyi olduğu Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olmasıyla beraber artık daha farklı politikalar üretmek zorundayız.

Başarılarımızın bir sebebi artık başkalarının planlarında figüran olmak yerine kendi planlarımızı uygulamaya başlamamızdan kaynaklanmaktadır.

Yalanlara Son Mitingi

Bu Cumartesi günü, 30 Nisan tarihinde saat 13:00’den itibaren Young Turks gurubunun organize etmiş olduğu mitinge katılıyor ve tüm dostlarımızı, tüm dernek ve üyelerimizi bu miting’de görmek istediğimizi bir kez daha duyuruyoruz.

Neden 24 Nisan?

İftira zincirlerinin ilk halkasını bu iddia oluşturmaktadır. Ermeni iddialarına göre 24 Nisan 1915’te, İstanbul’daki bütün Ermeniler tutuklanmış ve sürgüne gönderilip öldürülmüştür.

İddialara göre binlerce yıl köyün, koyuna yaşadığımız kardeşlerimizi inançlarından dolayı sistematik bir şekilde öldürmüş, yök etmiş bulunuyoruz.

Olayların asılları Ermeni’lerin ısrarla açmadıkları ve bizim ısrarla açtığımız arşivlerde de saklıdır. 1890 senesinden itibaren ortaya çıkarak isyan eden Ermeni terör örgütleri, Erzurum, Sason, Van, Zeytün, Adana ayaklanmalarını başlatmış daha sonraları Muş, Bitlis, Kars, Ardahan, Diyarbakır, Elazığ, Erzurum ve Erzincan katliamları ile 500 binden fazla Müslüman Türk ve Kürt vatandaşlarını işkencelerele öldürmüş, kadın, çoluk, çocuk demeden peşi sıra katliamlar yapmışlardır.

Bunlardan başka Ermeni terör örgütlerinin Osmanlı başkenti İstanbul’da gerçekleştirdikleri terör eylemleri, kendilerini desteklemeyen Ermeni Patrikhanesi’ni nasıl bastıkları, 1895’te, Hukûmet’in bulunduğu Bâb-i Âlî Baskını, şehit edilen sivil ve askerlerden de bahsedilmez. 1896’da Osmanlı Bankası Baskını, 1905’te devletin başı olan II. Abdülhamid’e suikast teşebbüsü de hiç gündeme gelmez.

Cephede savaşırken arkadan vurulan bir milletin hikayesidir bu oysa.

Savunmasız müslüman köylere yapılan baskınlar, işkenceler ve katliamlar sonrası alınan bir karardır bu.

Başka ne olmuştur 24 Nisan’da?

O sırada, nüfus sayımlarına göre, İstanbul’da 77 bin Ermeni vatandaşımız yaşıyordu. Bunların içinde devletin yüksek makamlarında bulunanlar, hattâ bakan olarak görev yapanlar bile vardı. Bu tarihte, İstanbul Ermenileri’nin tamamı değil, sadece 235 örgüt üyesi tutuklandı. 24 Nisan’da tutuklananlar, Taşnak, Hıncak, Ramgavar terör örgütlerine mensup militanlardı. Tutuklananları n evlerinde ve işyerlerinde yapılan aramalar sonunda silâhlar ve mühimmat bulundu: Tutuklananlar Çankırı ve Ayaş’a gönderilerek gözetim altına alındılar. Askerlerinin maaşını göndermekte zorlanan Osmanlı bu tutuklu hainlere 2897 kuruş ödenek ayırdı, para gönderdi. Bu tutukluların sadece 57’sı Suriye ’ye gönderildi, geri kalanların hepsi affedildi. Bir tek tanesi bile idam edilmedi, ağır cezaya çarptırılmadı. Oysa göç sırasında yaşananlardan dolayı suçlu bulunan, gereken korumayı yapamadığına karar verilen bir çok Osmanlı zabiti idam edildi.

Modros sonrası Güney doğu’da işgale başlayan Fransızların içlerinde Fransız forması giymiş Ermeniler vardı. Adana, Maraş, Antep, Urfa Fransız işgalinin gerçek yüzü budur…Aynı şekilde Rus üniforması giyen Ermeniler Türk’lere karşı savaşıyor, çeteler katliamlarına devam ediyorlardı. Daha da ileri giderek, bu terörist çeteler, kendilerine yardım etmeyen Osmanlı vatandaşı Ermenileri de cezalandırıyor, yardımcı olmayanları hain ilan ediyor ve ibret olsun diye vahşice katlediyorlardı.

Ermeni teröristlerin, Ermeni vatandaşlarımıza yaptıkları zulmü kimse yapmamıştır.

Türk kıyımına karışmış 80.000 Ermeni Mustafa Kemal Paşa’nın teminatına rağmen kaçarak Marsilya’ya yerleşmiştir. Bugün katiksiz düşmanlıklarını sürdüren Fransız Ermeni’lerinin babaları, dedeleri işte bunlardır.

Bütün bunlara rağmen genç Cumhuriyet harp suçlusu konusu gündeme bile getirmemiştir.

Israrla arşivlerini açmaya yanaşmayan Ermenistan’ın Türkiye ihtiyacı vardır. Vardır ama Yurtdışında yaşayan diaspora bu lobicilik faaliyetlerinden öylesine bir rant elde etmekte, öylesine bir para kazanmaktadır ki, bu kin ve nefreti dindirip, barış içerisinde yaşam planları yapmak yerine kirli emellerine devam etmeyi tercih etmektedirler.

Bi-taraf değil de, tamamen bir “taraf” olarak Türklük ve Türkiye leyhtarlığı yapan sözde vatandaşlarımızdan bazılarının da bu payede yer alma istekleri son derece net olarak görünmektedir.

Her türlü katliamın, terörün karşısındayız.

Hangi soy, sop, ırk ve inanç olursa olsun, bir insan olarak, insanın insana yaptığı kötülüklerin karşısındayız. Karşısındayız ama bizi, bize kırdırmaya çalışan hainlerinde karşısındayız.

Hasan Cemal ve arkadaşlarının da hani öyle bir haberi olsun.

Yurtta Barış, Dünyada Barış diyerek güzel çalışmaların devamını diliyorum.

Saygılarımla,

Kaya Boztepe

Alaturka Online
Alaturka Onlinehttps://www.AlaturkaOnline.com
Amerika'nın ilk Türkçe internet Gazetesi, Alaturka Online, 2001 yılından beri Amerika'da en çok okunan, tamamen bağımsız ve tarafsız haber yapan tek Türk Gazetesi. First Turkish American Newspaper - Amerika'daki Türklere Ulaşmanın en Kolay Yolu ! Habersizsiniz ya da Haber Sizsiniz! Alaturka, Gerçek insanlar, Gerçek Haberler. Amerika'daki Aileniz - Alaturka.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin

181,484BeğenenlerBeğen
82,395TakipçilerTakip Et
3,552TakipçilerTakip Et
7,662TakipçilerTakip Et
42,000AboneAbone Ol

Kaçırmayın

Alaturka Online sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et