Yazarımız Mahmut Özdamar, TADF (Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu)’nun seçim kongresinden gözlemlerini yazdı…
TADF (Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu)’nun seçimli kongresindeydik. Katılım hala istenildiği derecede olmasa da, yine de eskiye oranla iyiymiş.
Şahsen ilk kez katıldım.
TADF, 55 derneğin oluşturduğu çatı bir dernek. İçinde Fenerbahçe’den Trabzonspor’a, Young’s Türk‘ lerden Süleyman Efendinin Talebelerinin kurduğu Fatih Cami’sine,Giresunlular Derneğinden Kırım’lılar Derneğine kadar çeşitlilik arz eden 55 derneğin oluşturduğu bir yapı.
Özellikle son 2 yıldır Başkan Sayın Ali Çınar dönemindeki hızlı çalışmalar ile toplum tarafından daha çok ilgi gören, daha çok duyulan bir kurum oldu. Zaten derneğin faaliyetlerini anlatan Sayın Ali Çınar yaklaşık 1 saatlik uzun bir sunum yapmasına rağmen yine de eminim tamamını anlatmaya zamanı yetmemiştir.
En garip olanı TADF bütün bu çalışmaları yaparken adeta yalnız başına yapmış gözüktü. Neticede TADF bir çatı kuruluş ve altındaki derneklere bir yerde yol gösterici. Onlara yapacakları faaliyetlerde yardımcı olması aslı görevi olması gerekirken, gerçekte TADF sanki başlı başına bir dernek ve bütün faaliyetlerini kendisi organize etmiş oldu. Sayın Başkan sunumunda hatırlayabildiğim hiçbir faaliyeti olmadı ki diğer dernekler ile birlikte yaptıkları faaliyetler olsun. Seçmen konumundaki diğer derneklere sanki faaliyetler nasıl yapılırmış dersi verilmeye çalışıldı.
Her derneğin yılda bir etkinliği olsa ortalama ayda 5 etkinlik olmuş olur ki TADF sadece bu etkinliklere katkı sunmuş olsa bile enerjisi buna zor yeter. Ancak bu kadar çok tabela derneklerinin oluşturduğu ve bu tabele derneklerinin kongrelerde aşırı etkinliği maalesef Federasyonu Demokrasi’den ciddi manada uzaklaştırmaktadır. Bu boş tabela derneklerine bir tane daha ekleme hastalığı son anda Türk Amerikan Giresunlular Derneği başkanı Sayın Cevdet Özdemir bey’in itirazı ile önlemiş oldu. Philedelpia’daki yürüyüş için kurulan yürüyüş komitesini bir dernek gibi gösterip kaş ile göz arası Federasyona üye yapma saçmalığı hem komik, hem de devamlı dernek kurduğu ile övünen insanları komik duruma düşürdü.
Sanırım Sayın Başkan Ali Çınar 2 yılı çok yoğun stress altında ve aşırı sınir ile geçirdi. Faaliyet raporunu anlatırken inanılmaz bir öfke ile anlattı.Bir başarı hikayesinden ziyade gördünüz mü işte ben yaptım türü… 2 yılın finaline pek uymadı… Çalışmaları esnasında toplum ile kurduğu sevgi köprülerini maalesef veda konuşmasına yansıtamadı. Konuşma metni sevgiden biraz uzaktı.
Özellikle Federasyon saymanı Tulga Tekman bey konuşması çok garip oldu. Yıllık üyelere yapılan harcamaları sunmak için kürsüye gelen Tulga bey, hesap verme hariç herşeyi dedi. Biraz da konuşma tarzından olsa gerek, çok yukarıdan konuşup bir külhanbey edası ile adeda delegelerden hesap aldı.
Bir garip durum da 7 Cami’nin üye olduğu Federasyonda maalesef Cami’lerin etkisizliği. Ne muhafazakarlığa bir vurgu var, ne de dine. Cami dernekleri maalesef çok pasif ve etkisiz.
Yine bana göre ilginç bir durum; aynı bölgeden, aynı kültürden, aynı yörenin evlatları olan TAMCA, Türk Amerikan Giresunlular Derneği,Selimiye Camii ve Mevalana Camii ne ciddi manada yönetime bir kişi sokabildi, ne de kongrede bir etkinlik gösterebildi.
3 yeni Derneğin eklendiği Federasyondan gözle görülür manada ciddi bir dernek temizliği yapılması şart. Bir an önce tabela derneklerinin temizlenip,aktif, üretken ve katılımcı derneklerin önü açılması şart.
Velhasıl Ali Çınar görevi yeni Başkan Atilla PAK’a teslim etti. Atilla bey’ı zor bir dönem bekliyor. Çünkü Ali Çınar çıtayı çok yükseklere çıkardı.Tekrar o çıta yakalanabilir mi denilirse, şahsen umudum yok. Yeni yönetimin aynı başarıyı tekrar edecek fikir ve zikir dünyası pek görünemedi. İnşaallah başarırlar.
Sayın Ali Çınar ve ekibine başkanlık dönemlerindeki hizmetlerinden dolayı sonsuz teşekkür ederim bundan sonraki hayatında da yine Türkiye’nin bir hizmetçisi olmasını dilerim..
Not: Kongrenin bir bölümünde divan başkanı ! Orhan Polat bey’in yeni üye derneklere sunumunda Philadelphia bilmem neyi diye bir dernek ismi sundu. Samimi diyorum ismini anlamadım ama ben de Philadelphia’da oturduğumdan heyecanlandım. Kim kurmuş bu derneği diye. Hatta ne kadar da habersizmişim ki 3 yıllık bir dernek ve haberim yok diye. Ardından yürüyüş yapılmış da bu yürüyüşün bir komitesi olmuş da,o komite artık dernek olmuş da, işte o dernek Federasyona üye olacakmış.Yürüyüş komitesinde ben de vardım. Aradan geçen onca zamanda bu dernek ile ilgili beni ne arayan, ne soran ki ben Philadelphia’da oturuyorum olmadı. Taaaaaaa Paterson’dan bir vatandaşın kurucusu olduğunu iddia ettiği bu derneği Federasyona üye yapma girişiminin içerisinde bir divan başkanı ve Federasyonun allı felli insanlarını görmek gerçekten beni derinden yaraladı. Bu tür olaylar insanların ciddiyetsizliği, Federasyonun manasını yitirmesine neden oluyor. Artık piyasada 50 tane dernek kurduğunu iddia edenlerin piyasadan çekilmesi lazım. Adam gibi bir derneğin olmadığı bir yerde ben 50 dernek kurdum naraları maalesef manasını yitiriyor. Gidilecek çok yolumuz var..
Mahmut Özdamar / Pennsylvania
mahmut@alaturkaonline.com